Her sene aynı konuyu konuşmaktan yorulduk. Okulların açılmasıyla birlikte öğrenciler, yeni eğitim döneminin heyecanını yaşarken, eğitim masrafları da velilerin ekonomik durumunu zorluyor. Okul üniformasıydı, servis ücretiydi, kırtasiye malzemesiydi derken aileler, kara kara düşünüyor. Her eğitim yılı başında yaşanan bu tablo artık neredeyse bir “ekonomik travma” hâline geldi. Çocuklarının geleceği için hiçbir fedakârlıktan kaçınmayan veliler, eğitim masrafları karşısında adeta nefes almakta zorlanıyor.

*****

Milli Eğitim Bakanlığı, her yıl olduğu gibi bu dönemde de tüm ders kitaplarını ücretsiz olarak öğrencilere ulaştırdı. Öte yandan yukarı da bahsettiğim masrafların dışında öğrencilerin ailelerinden kaynak kitap isteniyor. Bazı aileler çocuklarının daha iyi eğitim alması için bu kaynak kitapları almayı kabul ediyor. Tüm bunlar olurken asıl mesele gözden kaçıyor: Eğitimde fırsat eşitliği. Her çocuğun aynı şartlarda eğitim alma hakkı, ekonomik zorluklar nedeniyle zedeleniyor.

*****

Yakından tanıdığım birisinin çocuğu için Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinde kullanılmak üzere ek kaynak kitap istenmiş. İnsan bir düşünüyor. Bu ders için gerçekten kaynak kitap gerekli mi? Zira bu dersin amacı, öğrencinin sınav başarısından çok, değerler eğitimine katkı sunmak olmalı. İnanç, ahlak, saygı gibi kavramlar test sorularıyla değil, örnek davranışlarla pekişir. Hal böyleyken, bu derste kaynak kitap dayatması hem anlamsız hem de veliye ekstra bir yükten başka bir şey değil.