Yazılarını aylık edebiyat dergisi Yedi İklim den okuduğum Mete Çamdereli’ nin Yakın Diyarlar adlı kitabını Ahmet Tahir Haksal dan aldım.

İstanbul günlerimde kısa bir süreliğine konuştuğum Mete Çamdereli ile sıcak yakınlık kurdum ama günün geç saati olması muhabbeti ilerletmeye imkân vermedi.

Konya’da okuyan yazarla ortak mekanları yaşamış aynı mekâna farklı zaman aralığında dahil olmuşuz. Konya günlerim 1984 ün güz mevsimiyle başlar başlar 1990 ‘a kadar devam eder gider. Çok soğuk ama bir o kadarda sıcak demlere aşina oldum Konya’da. Sessiz sokaklar tanıdık simaları hatırlarım Mevlan’a dergahının yirmi dört saat açık olduğu zamanlara da şahit oldum o demlerde.

Tavus Baba cami mihrabında bulunan ser levha başka hiçbir camide bulunmaz bunu o mekâna gidip görmekle daha anlamlı kılabiliriz.

Ramazan ayının hürmetine yazılan sabah namazı yazıları yayınlandığında ilgimi çekmişti. Yeni bir buluş olan bu yazılarda yazar teravihlerin yanında sabah namazı ve mistik heyecanı da anlatıyordu gerçekten içten metinlerdi.

Metafizik dünyanın kesinlik ifadeleri, amaç- sonuç ilişkisi, açıklamalar, dolaylı bazen da doğrudan anlatımla içeriği koruyarak öznelliği de ihmal etmeden ele alınan konu okurlarla paylaşılıp edebiyat zevkine ortak olmaya çağrılıyordu.

Düşsel öğelere yer veren bu metinler gözlem ve eleştirilerle de pekiştiriliyor ortaya okunduğunda tekrar tekrar okunma el verişli yazılar çıkmış oluyordu.

Duruluk, yalınlık, doğal ve özlü biçimiyle etkileyicilik kazan yazılar akıcılık ve kalıcılıkla gezi edebiyatı türünün iyi örneklerinden.

İki bölümden oluşan kitap Ramazan ayı sabah namazlarının anlatıldığı birinci bölüm onlarca kente ve ülkenin anlatıldığı ikinci bölümden oluşuyor.

Dersaadet’te Ramazan Sabahı Eyüp Sultan Camii ile başlıyor Süleymaniye’de bayram sabahı ile bitiyor. Az bir kitaptan okuyalım “ Hayyalassalah ta Yahya Efendi’deyim. Sakin . Taşlık yokuşu yavaş yavaş ilerliyorum. İrili ufaklı taşların koyulu açıklı, beyazlı, alacalı renklerini aşarak ilk kapıya erişiyorum.” (sh.14) kitabın üslubu bu.

İkinci bölüm İznik, Acem Ülkesi, Elmalı, İskeçe, Kudüs, Özbek Ülkesi, Gümülcine, Üsküp, Bosna, Medine, Mekke, Diyarbakır, Konya başlıklarını taşıyor.

Yazıların yayın tarihlerine bakarak Mete Çamdereli’nin kelime dağarcığından meydana gelen değişiklikleri görebiliyor anlatım tekniklerine yenilikler kattığının anlayabiliyorsunuz. Konya yazısının ilk başa alınması daha yerinde olurdu bu metin anlatım biçimi bakımından çok sade ve hüzünlü diğer yazılar ise zamana tanık olmak bakımından daha bir usta malı.

Tokat. Manisa daha doğrusu Mevlevihanelerin bulunduğu şehirleri yazsa bakalım ortaya ne güzellikler çıkacak?

Maraş’ı yazması için Mete Beyi davet ediyorum.