21.05.2025 günü ilimizde meydana gelen vahşet ile birlikte yine hepimizin gözü kulağı kadın cinayetlerine ve bunun önlenememesine çevrildi. Meydana gelen vahşetin en çarpıcı noktası ise maktulenin aynı gün eski eşine karşı uzaklaştırma kararı almış olmasaydı. Hakkında uzaklaştırma kararı alınmış olan eski eş günün ortasında eşinde pompalı bir tüfekle hastahaneye girip eski eşini vahşice katledebildi. Madem bu kadar kolay ne işe yarıyor bu uzaklaştırma kararı?
UZAKLAŞTIRMA KARARI KAPSAMI VE UYMAMANIN CCEZASI
Uzaklaştırma kararı 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kapsamında başvurulan bir önleme tedbiridir. Toplumda bilinen aksine yalnızca şiddet gören kadınların başvurabileceği bir yol değil aynı zamanda çocuk, aile bireyleri ya da ısrarlı takiple mağdur olan kişiler için verilebilir. Üstelik bu başvuruda şiddetin uygulandığına dair herhangi bir ispat da aranmaz. Uzaklaştırma kararı alınabilecek durumları saymak gerekirse; fiziksel şiddet, psikolojik şiddet, kişiye hakaret, aşağılama, şiddet tehdidi, cinsel şiddet, küçük düşürücü sözlere maruz kalma, ısrarlı takip gibi haller sayılabilir. Aile mahkemeleri tarafından verilen uzaklaştırma kararı en çok 6 ay için verilebilmektedir. Uzaklaştırma talepleri ivedi şekilde karara bağlanıp ilgilisine tebliğ edilmektedir. Uygulamada genelde aynı gün içerisinde uzaklaştırma kararı alınabilmektedir. Toplumda kadının beyanı esastır algısının temelini esasen uzaklaştırma kararları oluşturmaktadır. Zira yukarıda da belirttiğimiz üzere kişinin uzaklaştırma kararı alabilmesinin için şiddet görmesini ispat etmesine gerek yoktur. Peki bu kadar kolay alınabilen uzaklaştırma kararının ihlali durumunda tedbire uymayan kişi hakkında hangi yaptırımlar uygulanmaktadır. Aleyhine karar verilen kişi tedbire ilişkin yükümlülüğünü ihlal ettiğinde kararı veren aile mahkemesi tarafından ilk aşamada bu kişiye üç ile on gün arasında tazyik hapsi verilir. Belirtilen sınırlar içerisinde kaç gün hapis cezası verileceği ise hakimin takdirine bırakılmıştır. Kişinin uzaklaştırma kararını birden fazla kez ihlal etmesi durumunda ise her ihlal için on beş gün ile otuz gün arasında zorlama hapsi verilmektedir. Yine hakim bu aralıkta vereceği zorlama hapsinin süresine somut olaya göre karar vermektedir.
YETERLİ Mİ?
Öngörülen bu cezalar yeterli caydırıcılıkta mı ? Cezaların artırılması meydana gelen bu kadın cinayetlerinin ve vahşetlerin önüne geçmeye yeter mi ? Bu soruların cevabını net olarak vermek mümkün değil. Tüm bunlar karşısında tek bir gerçek var ki Kahramanmaraş'ta herkesin gözü önünde bir kadın hakkında uzaklaştırma kararı aldığı eski eşi tarafından pompalı tüfek ile katledildi. Verilen cezaların kişilere değil topluma verilen cezalar olduğunun farkına vararak kendimize şu soruyu sormakta fayda var; Cezalar mı az, biz mi çok kötüyüz?
Av. Ahmet KAZANCI