Tarihimiz boyunca en çok sorun yaşadığımız ülke şüphesiz Yunanistan olmuştur. Kurtuluş savaşında göğüs göğüse çarpıştığımız, bilahare Kıbrıs savaşı, adalar sorunu, 12 mil sorunu ve nihayet en son hafızamızda yer eden Kardak kayalıkları ile baş gösteren kriz.

Çoğu kez savaşın eşiğinden döndüğümüz, restleşmeler, savaş uçaklarının it dalaşları, savaş gemilerin ve hücum botların sürekli birbirini taciz etmeleri daha dün gibi hafızlarımızda canlılığını korumakta. Şu an somut bir sorun yok, ilişkiler nispeten güllük gülistanlık. Yada sümen altında, uykuda.

Peki nerden çıktı şimdi bu Yunanistan ve iki ülke arasında yaşanılan krizler.

Efendim şuradan çıktı; bu yaşanılan ve iki ülkeyi gerçek anlamda savaşın eşiğine getiren, hatta Kıbrıs barış harekatında olduğu gibi gerçek anlamda savaştıran her gerilimde bu halk, bu devlet tek yumruk oldu. Daha önemlisi bu halka yön veren, ülkeyi yönetmeye talip tüm siyasi partiler bir bütün oldu. 15 yaşında bıyığı terlememiş genç, 80 yaşında dede yüreğinde vatan sevgisi ile gerektiği anda bende buradayım, bende cepheye giderim diye haykırdı. Mevzu bahis vatandı çünkü. Gerisi teferruat.

900 Kilometrelik Suriye sınırımız terör tehdidi altında. Ağır silahlarla donatılmış, binlerce tır mühimmat gönderilmiş güneyimizde bir saatli bomba var iken, kayıtsız kalmak, şimdilik! Ülkeme saldırı yok, öyleyse sorun yok aymazlığı içinde bulunmak ihanetin başka türlüsü olurdu. Gelecek nesle terör örgütleri tarafından çepeçevre sarılmış bir Türkiye bırakmak olmazdı. Gereği yapılmak üzere önce Fırat kalkanı harekatı, sonra İblid, şimdi Afrin. Daha sonra inşallah Menbiç ve tüm güney sınırımız.

Her şey güzeli, her şey doğru. Şehitler veriyoruz. Maalesef vermeye de devam edeceğiz. Bir ideal uğruna, bu bayrak uğruna. Bu vatan uğruna.

Doğrular bu kadar reel, bu kadar net iken, Bu halkın yüzde 90’ı bu harekata destek verirken, şehit anaları bağrına taş basarken, şehit babaları gerekirse bende gider, bende şehit olurum derken, siyasilerimiz neden tek yumruk olamıyor?

Oysa harekat başlangıcında ana muhalefet partisinin desteğini açıklaması ne çok mutlu etmişti bizi. İşte nihayet çok uzun süreden beri iktidarı muhalefeti, sağcısı solcusu, A partisi, B partisi hepsi bir araya gelmiş, tek ses, tek nefes, tek yumruk olmuştu.

Olmadı. Yine olmadı. Birbirini suçlamalar, Milli, gayri milli ayrımları, ÖSO, Kuvva-i Milliye tartışmaları. Ülkenin beka sorunun olduğu, tarihinin en büyük operasyonlarından birisine soyunduğu bu günlerde siyasi birliği yine sağlayamadık.

Halk mı; halkta sorun yok. Sağcısı, solcusu, alevisi, kürdü, lazı, çerkezi bir bütün. Böyle bir milli konuda dahi siyasi iradenin parçalanmış hali bizi üzüyor mu?

Evet çok üzüyor.

İnsan sormadan edemiyor. Siyasi iradenin tek yumruk olması için illa Yunanistan tehdidi mi gerek.