İstiklal Üniversitesi’nde görev yapan U.D. isimli öğretim üyesi aynı kurumda çalışan kadın memuru ısrarlı şekilde takip ettiği gerekçesiyle 10. Asliye Ceza Mahkemesince 1 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılıyor. Biz de gazetecilik görevimizin gereğini yapıyor, kamuoyunu ilgilendiren bu olayı haberleştiriyoruz.

***

Ancak ne oluyor?
Cezası kesinleşen U.D., avukatıyla birlikte alelacele Kahramanmaraş Adliyesi’ne koşuyor. 7. Asliye Hukuk Mahkemesine başvurup, “Ben akademisyenim, böyle çirkin işlerle ne işim olur? Gazeteciler yalan haber yapıyor!” diyerek kendini temize çıkarmaya çalışıyor.

***

Anlaşılan o ki Hakim Bey, kişinin sabıka ve dosya geçmişine bakma gereği bile duymamış olacak ki, haberimize yayın yasağı getiriyor. Oysa ortada sadece bir mahkeme kararı yok; U.D.’nin geçmişinde 2024 yılında Elazığ 7. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilmiş HAGB kararı, olmak üzere Kahramanmaraş’ta defalarca alınmış uzaklaştırmalar var. Biz araştırıyoruz, daha fazlası çıkıyor. Önümüzdeki günlerde kamuoyunun bilmesi gereken başka bilgiler de gün ışığına çıkacak.

***

Üniversite nasıl böyle bir sorumluluğu üstlenir? Evet, olay dışarıda yaşanmış olabilir. Ancak şahıs, bir üniversitede, geleceği şekillendiren bir eğitim kurumunda görev yapıyor. Ve bu kişi, kendi mesai arkadaşına karşı ısrarlı takipte bulunuyor, mesajlar atıyor, defalarca uzaklaştırma alıyor.

***

Soruyorum: İstiklal Üniversitesi yönetimi, bu kişiyi nasıl göreve kabul etti? Elazığ’dan tayinle gelirken güvenlik soruşturması yapılmadı mı? Yapıldıysa bu dosyalar nasıl olur da gözden kaçar?

***

Hadi diyelim atama sürecinde hata yapıldı. Peki bugün? Kahramanmaraş bu konuyu konuşurken, üniversite yönetimi hâlâ nasıl olur da tek bir idari işlem bile yapmaz?

***

Gerçekten merak ediyorum: Bu şahsın arkasında bir güç mü var? Yönetimin cesaret edemediği bir destekçisi mi bulunuyor? Bir lise öğrencisi bile okulda böyle bir suç işlese, okuldan atılır ya da disiplin cezası alır. Ama konu bir akademisyen olunca kimse dokunmuyor! Bir üniversite, toplumun güven duyduğu bir kurumdur. Hele ki kendi çalışanına yönelik ısrarlı takip suçuyla gündeme gelen bir personel hakkında işlem yapmamak, kabul edilebilir bir davranış değildir.