Kahramanmaraş Barosunun yapmış olduğu kamuoyu bilgilendirmesi ile

6 Şubat depremlerine hayatını kaybeden meslektaşımız Nesibe Kaya Zabun'un diplomasının ve mezuniyet bilgilerinin son haftalarda gün yüzüne çıkarılan diploma çetesi tarafından hukuka aykırı şekilde sahte diploma üretmek için kullanıladığı haberini aldık. Siyasal, ekonomik ve sosyal açıdan zor günlerden geçtiğimiz ülkemizde her haftaya yeni bir yolsuzluk, çeteleşme ve ahlaksızlık haberleri ile başlıyoruz. Son haftaların gündemi ise devlet kurumlarına ve bazı üniversitelerin sistemine sızarak sahte diploma, e-imza, ehliyet, usta ve kalfalık belgesi üreten çete hakkında yürütülen soruşturma oldu. 6 Şubat depremlerinde hayatlarını kaybeden avukatların mezuniyet bilgilerini hukuka aykırı şekilde ele geçirip sahte diploma yapmak için kullan çetenin bu diplomaları üniversitelerin ve YÖK'ün sistemine işleyerek e-devlet üzerinden de mezuniyet belgesi üretmesi olayın vahametini göstermekte.

İç İşleri Bakanı Ali Yerlikaya şimdiye kadar 57 adet sahte diploma, 108 adet sahte sürücü belgesi ve 4 adet sahte lise mezuniyeti tespit edildiğini yapmış olduğu basın açıklaması ile duyurdu. İddialar ise bu sayıların çok çok üzerinde sahte diploma ve sürücü belgesinin sahte olarak düzenlendiği yönünde. Sahtekarlık ve dolandırıcılık geçmişten beridir vardı ancak bu denli ahlaksız örnekleri daha önce yaşanamamıştı. Nitekim geçmiş dönemin başbakanı Tansu Çiller dahi dolandırılmış örtülü ödenekten kendisini emekli Orgeneral olarak tanıtan Selçuk Parsadan'a bağış yapmıştı. Günümüzde ise artan dolandırıcılık faaliyetlerinden daha da acı olanı ve üzerinde düşünülmesi gereken toplumun sahtekarlığa olan talebi. Ahlaki değerlerimizi nasıl bu denli yitirdiğimiz üzerinde durmamız gereken en büyük sorunlardan birisi. Hukuk sistemimiz, ekonomimiz veya şuan içinde bulunduğumuz diğer pek çok sorunları 5-10 yıllık planlar ile çözüme kavuşturmak mümkün iken böyle devam ettiği sürece ahlaki değerlerimizi hatırlamak ve orta vadede düzeltmek mümkün olmayacak. Sahte diploma çetesine ilişkin bir diğer bakmamız gereken nokta ise bu işi yalnızca çökertildiği iddia edilen bu çetenin yapmasının mümkün olmadığı. Çete bünyesindeki kamu görevlileri de gerekli soruşturma izinlerinden sonra soruşturmaya dahil edilecektir ancak sahte diploma ve sürücü belgesi üretme işinin yalnızca çökertilen çete ile sınırlı olmadığı ve bu işi yapan başka çetelerin de olduğu ortada. Özel üniversitelerin yıllık ücretleri milyon liraları bulmuş iken ortalama yüz bin TL'ye e-devlet onaylı sahte diploma verilmesi bunun gibi pek çok çetenin olduğu ve çeteler arasındaki rekabet sonucu olarak yüz bin TL gibi fiyatlara diploma verildiğini bizlere göstermekte. Sahte diploma ve sürücü belgesi düzenleme işinin üzerine gidilip diğer çetelere yönelik operasyon ve soruşturmalar olacak mı yoka soruşturmalar yalnızca yakalanan kişiler üzerinden mi devam edecek gelecek günlerde takip edeceğiz. Belirttiğim üzere dolandırıcılık faaliyetlerinde bulunan kişiler geçmişte olduğu gibi bugünde ve gelecekte de olacaklar ancak bizim toplum olarak sahtekarlığa bu denli talepte bulunduğumuz bir döneme tarihimizde rastlanılmamıştı.

Sahtekarlık ve yolsuzluğa bu denli talep var iken asıl kızmamız gereken bu talepte bulunanlardır. Zira talep olduğu müddetçe arz mutlak olacaktır. Gazeteci Mehmet Akif Ersoy'un belirttiği üzere hepimiz gücümüz kadar zulmediyoruz. Ve çuvaldızı kendimize batırmanın zamanı geldi de geçiyor bile.

Av. Ahmet KAZANCI