Yapıldı ve geçti gitti.

Kitabımın imza gününe dair bir yazıyı tarihe not düşmek için kaydediyorum. Yazar olarak kitabın değerinin çok yüce olduğuna inanıyorum ama yaşadığım günler bunun böyle olmadığını bir daha hatırlattı. Haktan hayırlısı.

Hatıra kitabım hayatımın çok uzun dönemine tanıklık eden yazı ve bazı belgelerden oluştu. Maraş depreminden çıkardığım en önemli ders bugüne kadar yaşadıklarımdan öğrendiğim hikmetleri yazmak oldu. Maddi olarak kaybettiklerimi telafi etmem mümkün değil bunu manevi değerleri de katmak istemedim. İki yıl boyunca geceli gündüzlü hatıralarımı yazmaya çalıştım ve bir yerde noktayı koydum.

Belge ve fotoğraf aradım bin bir zahmetle bazı fotoğrafları buldum.

Yazmaya eski Maraş’tan başladım zaman ve mekan’ın anlamını sorgulamadan yaşadığım demleri başa aldım sonra kronolojik seyirle olup bitenleri yazdım.

Okul hayatım çok başarılı oldu ama bunun finalinin metafizik eğitimle tamamlanması beni ekonomik olarak diplere sürükledi yine hakeza o boyutlarda yaşarken rastladığım garip olaylar kadük insanlar bana epey çile çektirdiler ki aziz varlığım bundan ne kadar şikayet etse yeridir.

Okuduklarıma ne demeli? Kutsal bildiğim yazının bu denli aymazlığa alet edildiğini gördüm ya bu bana çok ağır bir ders oldu.

Kitap hazırlığı bitti Ankara da bulunan Edebiyat Ortamı Yayınlarından kitabım çıktı matbaa masraflarını üstlendim prösödürü ise yayın evi adına Mehmet Ali Bulut yaptı kendisine teşekkür ederim.

Kitap Maraş’a Ağustos içinde geldi. Gerekli planları yaptım şehir dışına yüze yakın kitap gönderdim bu kitapları alanların sadece altı kişisi geri dönüp teşekkür etti diğerleri ise suskunluklarıyla kaldı.

İmza günü için Yaşar Pastanesiyle görüştüm Erdal Kanbur uygun buldu ve 6 Eylül 2025’te saat 15- 18 arası imza günü yapıldı. Toplantı için yüz seksen kişiye davetiye gönderdim dost bildiğim kişileri de telefonla bizzat aradım. Fresh Fmda sesli davet ve Manşet gazetesinde ilanlar çıkarttım. Bu ilanları görüp duyarak geldiğini söyleyen bir Allah’ın kulu olmadı.

I M G 20250907 W A0020

Ailemle o gün yeterli miktarda kitap alıp Yaşar Pastanesinde davetlileri bekledim. Ramazan Yumşak ve Manşet gazetesi çiçek gönderdi. Ali Avgın toplantının ilk anlarından itibaren benimle oldu yerel basından Hacı Ali Güneçıkan, Abdurrahman Akbaba , Mesut Benli , Şeref Dere toplantıyı kayıt ettiler. Toplantı zamanında başladı üç saate yakın mekanda kaldım gelenler çok az sayıda kişi oldu. Evet buna hazırlıklıydım kültür davetinin muhatapları az olurdu ama bu kadar da az olmamalıydı iki yüz kişilik davet hazırlığı ve hayaller…

Günün en büyük süprizi kapanışa yakın Mehmet Kanbur’un gelmesi oldu. Mehmet Kanbur hayat hatıralarını benimle paylaştı birlikte olmaktan memnun olduğunu söyledi ve eski Maraş’tan hatıralar anlattı, dualar etti ve benim yaptığım o ulvi duaya amin dedi. “ Ey bülbül‐i şeydâ yine efgâne mi geldin / Azm‐i gül edüp zârıyla giryâne mi geldin” diyerek noktayı koyayım.