Türkiye 2000 Avrupa Futbol Şampiyonası finallerine katılma yolunda, İrlanda ile karşı karşıya gelen A Milli Takımımız turu geçmiş, finallere katılmaya hak kazanmıştı. Milli Takım teknik direktörü Mustafa DENİZLİ, maçtan sonra uzatılan mikrofona “İçimizdeki İrlandalıları da yendik” şeklinde beyanat vermişti. “İçimizdeki İrlandalılar” söylemi bilahare spor siyaset dahil pek çok mecrada dile getirilen deyim haline geldi.

Günümüzdeki içimizdeki İrlandalılar ise, bizden görünüp bizden olmayanlar. Aklını fikrini zihnini iradesini başka iradeye teslim edenler. Bağlı bulunduğu milletin, devletin kudretinden bihaber olanlar. Bu ülkede yapılan her pozitif gelişmede bit yeniği arayanlar. Camı kirli olanlar, gözlüğü kara olanlar.

Yerli ve milli otomobil üretip yollara sürersin, yok, bu İtalyan aracı, İtalya'da üretiliyor, gemilerle Türkiye'ye geliyor. İHA, Siha üretir, Ermenistan da, Libya'da savaşın gidişatını değiştirirsin, insansız hava araçları sıralamasında dünyada ilk üçe girersin, burun kıvırmalar.
 

Hava savunma sistemi konusunda dünyada ilk beşe girersin, S-400 aksesuar olarak duruyor der. 5.Nesil F-35 ayarında savaş uçağı yapma arifesindesin, motoru yok der, deniz altı, uçak gemisi yaparsın burun kıvırır, küçümser.

Ülke içinden PKK yi temizlerisin, Suriye sınırını güven altına almak için akıllı manevralar, Mit ve istihbarat teşkilatlarının başarılı manevraları ile İran, Rusya ve Hizbullah'ı devre dışı bırakıp , El-Rıfat, Menbic'i tek şehit vermeden kontrol altına almışsın , yok yok Amerika’nın var bir bildiği , İsrail sınırlarımıza dayanacak diye her türlü başarını küçümser.
 

Aynaya bakmak lazım. Dev aynasında değil, aklı selim iradenin boy aynasında kendini görmesi yeterli aslında. Bazı zihniyet, içinde bulunan eziklik ve kompleks nedeni ile ısrarla cüce aynasında kalmayı yeğliyor.

Farkında olmak gerek. Kendi gücünün, büyüklüğünün farkında olmak gerek.

Bu ülke ve bu millet, yakın zamana kadar en ufak dış tehditte tek yumruk olmayı başarmıştır. Ancak siyasi kutuplaşmanın tavan yaptığı son 10 yıldır bunu göremiyoruz. İktidara muhalif olmak için bazen kendi devletimiz çıkarlarına muhalif oluyoruz. İktidar ile devleti birbirine karıştırıyoruz.

Her türlü siyasi parti çatısı altına girmekten müstesna;

Mevcut hükümetin eğitim, ekonomi, toplumsal eşitsizlik, yolduzluk vb. Konulardaki başarısızlıkları gün yüzü gibi karşımızda. Ancak bunlar iktidarın dış politikadaki başarılarını gölgelememeli.
 

Doğruya doğru, eğriye eğri.