Goncoluz’un üzerimize saldığı korkuyu yenmenin bir yolu olduğuna inanıyorum. Varlık, bilgi ve ahlakla yapılan hakikatin gerçeğe dönüşmesi için hepimiz hikmet burcunun taşları olmak zorundayız.
         İnsanlık, adamlığa oradan da Müslümanlığa böyle ulaşacak.
          Yol çetin!
          Pazarlık yok. Bir FAZİLET mücadelesi yapılacak sonuç bakalım kime gülecek?
Bireysel iyilik vakitleri tamamlandı. Ötekisinde yaşanılan hakikat için çok da ağır bedel ödedik şimdi yapılacak daha önemli vazifeler var.
        Demokrasi den başlayalım.
        Ülkemizde amaç mı araç mı tartışmalarıyla gündeme gelen bu kavramı hayatımızın nirengi noktası olarak alabilir miyiz?
        Ahmet Taner Kışlalı şöyle başlıyor; “Demokrasi, yaşamsal gereksinmelerini yeterince karşılayamamış ve yeterli bir eğitim düzeyine ulaşamamış toplum kesimleri için bir araçtır. Aydınlar için demokrasi sadece bir araç değil, aynı zamanda insanca yaşamın vazgeçilmez bir koşulu olarak, amaçtır.” (Siyaset Bilimi. Sh. 396)
      Toplum ve aydınlar?
       İkili bir yapılanma ile karşılaşıyoruz. Toplumun aydın sayısı ne kadar? Toplum içinde aydın, insan kamil kaç kişi var.
        Rakamla ifade edecek olursak kaç insan çıkar peki sayıları yetmiş beş milyona ulaşan topluma ne demeli?
        Demokrasi aydınlar içinse maliyet ve bedeli fazla olmuyor mu?
        Ülkede entelektüel kimlik taşıyan insanlar tercihlerini demokrasiden yana mı yapıyorlar?
       Nedir Demokrasi?
Kamus şöyle tarif ediyor; “Milli iradeye hür seçime dayalı yönetim şekli. (Kubbealtı Lügatı Sh 664)
Nurettin Topçu demokrasinin hürriyet ve eşitlik prensibi olduğunu söylüyor. Hürriyet nedir eşitlik nedir?

Erhan Köksal’ın sınıflandırılması bize Demokrasi hakkında şu bilgileri veriyor:
Demokrasinin temel nitelikleri:
1-Siyasal iktidarın özgür genel seçimlerle oluşması
2-Gerektiğinde siyasal iktidarın karar ve uygulamalarını da denetleyebilen bağımsız yargı.
3-Farklı toplum kesimlerini temsil eden ve siyasal katılımı kolaylaştıran dernekler ve sendikalar gibi kitle örgütleri.
4-farklı toplumsal çıkar ve görüşleri temsil eden siyasal partiler.
5-Yurttaşların gelişmelerden doğru bilgi edinme haklarını sağlayacak, özgür kitle iletişim araçları.

         Demokrasinin var olabilmesi için gerekli ekonomik koşullar incelendiğinde, özellikle şu üç nokta dikkati çekiyor:
1-En azından, bireylerin yaşamsal gereksinmelerini (yeme ve barınma gibi) karşılanabildiği bir üretim düzeyi.
2-Ekonomik yaşamdaki etkililikte belirli bir sermaye-emek (işçi-işveren) dengesi.
3-Toplumsal sınıflar arasında çok büyük gelir farklarının bulunmaması.

       Demokrasinin var olabilmesi için gerekli toplumsal koşulların başında ise şunlar geliyor.
1-Ulusal bütünlüğün sağlanmış olması.
2-Hiçbir toplumsal sınıfın diğerleri üzerinde kesin bir üstünlüğünün bulunmaması.
3-Toplumsal sınıflar arasındaki geçiş alışkanlığının yüksek olması.
4-Toplumda çoğunluğun, kitle iletişim araçlarını izleyebilecek bir eğitim düzeyinde bulunması.
5-İnsanların eşitlik ve özgürlüğüne, hoşgörü ve uzlaşmaya dayalı bir değerler sisteminin ulusal kültürde egemen olması. (Siyaset Bilimi Sh. 396)
Tespitler böyle.