Davet edildim buna da bir nadide kitap vesile oldu. Muzaffer Özak’ın derlediği GÜLZAR-I ARİFAN adlı harika eseri dernekte ilk gördüğümde halinden mahzun olmuş “beni al temizle, cildime bakım yap” sesini gönlümde duyunca kitabı emanet olarak almış özenle bin bir zahmetle kitabın bakımı tamamlamış sonra da onu seyir vitrinine koymuştum.
Gece bir mesaj “Ali kardeşim nerelerdesin mübarek MAH-I MUHARREM geldi, vakfa teşrif eylersen GÜLZAR-I ARİFAN kitabını da beraber getirirsen memnun oluruz içinde okuyacağımız MERSİYELER var” şeklinde SIDDIK TEKEREK’ ten mesaj aldım.
Malatya da idim ve oğlumun düğünü için orada bulunuyordum.
Kitap yerini özlemişti! İçinde yer alan ilahileri seslendirmek için bir avaz arıyordu ve o avazın sahibi de SIDDIK TEKEREK idi.
Ne yapacağımı bilemedim Maraş’ta olsa idim hemen kitabı yerine ulaştırırdım.
Evime döndüm cumartesi için derneğe uğramayı planladım bu arada Pazar günü yapılacak düğün için evde hummalı telaş devam ediyor bir ara “hemen gelirim” diye evden ayrıldım ve MEVLANE DERNEĞİ ne öğle namaza yetişecek şekilde ulaştım.
İçeride beni Mesut Bilginer karşıladı. Kazan-ı Şerif kurulup ateş harlanmış müridan dualar ve zikirlerle aşureyi kaynatıp Efendinin gelmesini bekliyordu.
Sıddık Tekerek geldiğimi görüp beni karşıladı, öpüp verdiğim kitabı aldı “ kitap bahane seni burada görmek ne saadet” diye iltifatta bulundu, tedavisi yapılan kitabı detaylı şekilde inceleyip teşekkürler etti.
Sıcak ve aşurenin pişirilmesine tanıklık ediyorum. Aklımdı Kerbela şehitleri bir damla suya hasretle kavrulanlar su içmeden öyle bende bekliyorum.
Ah ki ah nerede o bizim tekkelerimiz, aziz mekanlarımız, iğde ağaçları altında kaynatmalıydık bu kazanları, duvardan sarkan hanımeli, öteden bize bakan karanfiller ve durmaksızın akan hayat çeşmesinin şırıltıları arasında yusufçuk kuşlarının sesleri duyulmalı serçeler cıvıltıyla bizlere bakmalıydı.
Mehmet Adanır gelip dua için tertibat alınca işlemlere daha hız verildi.
Mevlüt programı icraya başlanıp ilahiler Kuran tilaveti derken zaman öyle geçip gidiyor ki hemen ayrılmam gerek diye düşündüğüm mekandan ayrılmam mümkün mü?
Kaldım ve zamanı dışarıda bıraktım.
Mersiyeler okundu, gözyaşlarımı tutamadım zaten hassas olan gönlüm SIDDIK TEKEREK’ in okuduğu ilahilerle dağıldı gitti ki toparlayana aşk olsun.
Ali Avgın’ı gördüm bir ara o da kendi telaşesinin derdinde, mahzun. Usulca bana fısıldadı “ giderken beni de yanına al”.
Kazan kaynamış aşure kıvamına gelmişti teberrüken nasibime düşeni aldım yanıma da Ali Avgını katıp dışarı çıktım. Eve vardığımda ikindi olmuş sırra karışmamıza az zaman kalmıştı.