Şu sıralar vatandaşın hukuki gündemi; DASK’tan alınan ödemelerin yetersizliği. Zorunlu deprem sigortası poliçesi nasıl düzenlenir? DASK neye göre ödeme yapar? Bu soruların yanıtlarını vermeden DASK’tan daha fazla ödeme alınıp alınamayacağını cevaplamak mümkün değil.

Zorunlu deprem sigortası poliçesi; bir sigorta bedeli ihtiva eder. Sigorta bedeli arttıkça ödenen prim miktarı da yükselmektedir. Bu sigorta bedeli, poliçenin düzenlendiği tarihte yürürlükte bulunan yeniden yapım metrekare birim maliyeti esas alınarak belirlenir. Metrekare birim maliyeti her sene tarifeye göre belirlenmektedir. 25/11/2022 tarihine kadar, 2022 yılında düzenlenen poliçelerde yeniden yapım metrekare birim maliyeti 1508 TL idi. 25/11/2022 tarihinde resmi gazetede yayımlanan tarifeyle yeniden yapım metrekare birim maliyeti 3016 TL olarak belirlendi. Yani poliçe düzenlenme tarihi 25/11/2022 tarihinden sonra olanlar için sigorta bedeli 3016 TL üzerinden belirlenmekteydi.

                Sigorta bedelinin belirlenmesinde esas alınan bir diğer unsur ise konutun yüzölçümü. Zorunlu deprem sigortası, beyan esasına dayalı olduğundan; sigorta bedelinizin doğu belirlenebilmesi için konutun yüzölçümünü doğru bildirmeniz çok önemlidir. Sigorta bedelinin olduğundan düşük belirlenmesi iki sebebe dayanabiliyor: konutun yüzölçümünün düşük gösterilmesi veya yeniden yapım metrekare birim maliyetinin düşük hesaplanması.

Örneğin; 25/11/2022 tarihinden sonra düzenlenen poliçede 40 metrekare olarak bildirilen bir konutun sigorta bedeli; 40x3016 120.640 TL olurken; 100 metrekare olarak bildirilen bir konutun sigorta bedeli; 100x3016 301.600 TL oluyor.

                Diğer bir örnekte ise; yüzölçümü 100 metrekare olan bir konut için 25/11/2022 tarihinden önce düzenlenen poliçe ile 25/11/2022 tarihinden sonra düzenlenen poliçeyi karşılaştıralım. 25/11/2022 tarihinden önce düzenlenen poliçede sigorta bedeli belirlenirken yeniden yapım metrekare birim maliyeti 1508 TL olarak esas alınıyor. Poliçede yazılı sigorta bedeli; 100x1508 150.800 TL oluyor. 25/11/2022 tarihinden sonra düzenlenen poliçedeki sigorta bedeli ise; 100x3016 301.600 TL oluyor. Gördüğünüz gibi arada 150.000 TL kadar bir fark oluşuyor.

                               Gelelim sigorta bedelinin neden bu kadar önemli olduğuna… DASK; ağır hasarlı, acil yıkılacak ve yıkılmış binalarda sigorta bedelinin tamamını ödüyor. Az hasarlı binalarda ise sigorta bedelini %15’ini ödüyor. Yani DASK ödeme yaparken poliçede yazılı sigorta bedelini esas almaktadır.

                Sigorta bedeli, olduğundan düşük belirlendiği için DASK’tan düşük ödeme alan konut sahipleri ne yapabilir, nereye başvurabilir? Bu soruya; iki farklı düşük ödeme sebebine göre ayrı ayrı cevap vermek daha doğru olacaktır.

                Poliçe düzenlenme tarihi 25/11/2022 tarihinden önce olduğu için sigorta bedeli düşük gösterilen ve bu sebeple düşük ödeme alanlar ne yapabilir? Zorunlu deprem sigortası, çekilen krediye istinaden ipoteklenen konut için banka tarafından yapıldığı ihtimalde; bankanın müşteriyi yeni tarife hakkında bilgilendirme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu yükümlülük; sadece yeni tarifenin yayınladığının bildirilmesi ile kurtulabilecek bir şey değildir. Banka; yenilememe durumunda uğranabilecek muhtemel hak kayıplarını, yenilemenin gerekliliğinin sebeplerini açık ve müşterinin anlayacağı şekilde bildirmek zorundadır. Aynı şekilde DASK da sigortalısına bu şekilde açık ve anlaşılır bir bilgilendirme yapmak zorundadır. Yalnızca; “yeni tarifenin yayınlandığı” şeklindeki bilgilendirme mesajları, bankanın ve DASK’ın sorumluluğunu ortadan kaldırmamaktadır. Aynı zamanda; poliçeyi düzenleyen sigorta şirketinin de aynı şekilde bilgilendirme yükümlülüğü bulunmaktadır. Burada bu üç kurumunun sorumluluk şeklinin; müteselsil sorumluluk mu yoksa kusur oranında sorumluluk mu olduğunu da konuşmakta fayda var. Müteselsil sorumluluk var dersek; istediğiniz kurumdan, eksik ödemenin istediğiniz kısmını dava edebilirsiniz demiş oluruz. Kusur oranında sorumluluk dersek; mahkemenin belirleyeceği sorumluluk oranlarına göre dava açabilirsiniz demiş oluruz. Benim kanaatim; burada müteselsil sorumluluk olduğu yönünde.

                DASK; 6 Şubat depreminden sonra birçok konut sahibine tarife değişikliğini bildiren bilgilendirme mesajı attı. 25 Kasım 2022’de yeni tarife yayınlanıyor, DASK ise 6 Şubat 2023 depreminden sonra bilgilendirme mesajı atıyor… Olayın absürtlüğü bir yana; DASK’ın bu çaresiz ve hukuksuz çırpınışları bile ne kadar haksız olduklarını, yeni tarife ile eski tarife arasında oluşan farktan sorumlu olduklarını zaten ortaya çıkarıyor. DASK’ın bu hukuksuz davranışına söylenecek çok söz var ama… Onlara yakışan bize yakışmaz.

                Son olarak; birçok konut sahibi de; sırf zorunlu olduğu için Zorunlu Deprem Sigortasını yaptırıyor ve sigorta primi düşük çıkması için en düşük tarifeden poliçe düzenletiyor. Ama bilmiyor ki; primi belirleyen şey, sigorta bedelidir. Sigorta bedelini belirleyen ise konutun yüzölçümüdür. Dolayısıyla farkında olmadan konutunun yüzölçümünü 40 metrekare(en düşük gösterilebilecek miktar) gösteriyor. Böyle olunca da konutu 100 metrekare, 120 metrekare olmasına rağmen 40 metrekareymiş gibi ödeme alıyor. Böyle bir mağduriyet yaşan konut sahipleri ise; eğer sigorta şirketine daha önce, poliçe düzenlendiği sırada evin gerçek yüzölçümünü gösteren bir belge sunduklarını ispat edebilirlerse; gerçek sigorta bedeli üzerinden ödemeyi dava yoluyla alabileceklerdir.

                Önümüzdeki hafta; evinin hasar miktarı sigorta, DASK tarafından yapılan ödemeden daha fazla olan az hasarlı konut sahiplerinin neler yapabileceğini yazacağım. Sağlıcakla kalın…