Bu başlığı gören bazı belediye başkanları, bürokratlar, siyasetçiler belki bir anlığına “Acaba bize mi gönderme var?” diye düşünebilir. Aslında evet, bir gönderme var ama onlara değil. Bu memleketin huzurunu en çok bozanlar, ne makam koltuğunda oturanlar ne de karar verenler. Asıl mesele, Kahramanmaraş’ın her ışığında, her kavşağında, her ara sokağında karşımıza çıkan başka bir sorun: Organize dilencilik düzeni.
ŞİKAYETLER PATLAMA NOKTASINDA
Açık konuşalım, bunlar gitmeden memlekete gerçekten rahat yok. Son aylarda Kahramanmaraşlıların şikayetleri adeta patlama noktasına geldi. Kırmızı ışığa geldiğinizde durmaktan çekinir hale geldiniz. Elinde bir demet çiçekle aracın camına dayananlar, bir anda önünüze atlayanlar, “satış” görüntüsü altında duygu sömürüsü yapanlar…
DEPREM SONRASI ARTAN AKIN
Üstelik bu insanlar Kahramanmaraş’ın yerlisi bile değil. Çoğu çevre illerden, özellikle de Osmaniye’den, 6 Şubat 2023 depremlerinden sonra akın akın gelmeye başladı. Başta acınası bir tablo gibi görünen bu durum, zamanla bir düzene dönüştü. Sabah hangi kavşağa çıkacakları belli, öğleden sonra nerede duracakları belli. Kısacası, tamamen planlı ve organize bir yapı.
GENİŞ KAPSAMLI OPERASYON YAPILDI
Geçtiğimiz hafta bu düzeni çözen önemli bir operasyon yapıldı. Polis ekipleri ve Büyükşehir Belediyesi Zabıta birimleri, şehrin yoğun trafik noktalarında geniş kapsamlı bir denetim gerçekleştirdi.
O çok tanıdık yüzler tek tek kontrol edildi. Aracın camına dayanıp “çiçek satıyorum” diyenlerin aslında satış değil, dilencilik yaptığı belirlendi. Ve daha önemlisi, hepsinin Osmaniye’den grup halinde gelip şehirde dağıldığı ortaya çıktı. Kahramanmaraş’ın dört bir yanında, gün içinde kavşak kavşak gezerek vatandaşın vicdanını sömürdükleri tespit edildi. Yakalanan şahıslar Zabıta Müdürlüğü’ne götürüldü, kimlikleri tespit edildi. Bir anlamda bu şehrin huzurunu bozan ağın fotoğrafı nihayet netleşmiş oldu.
ŞEHRİN PSİKOLOJİSİNİ BOZAN DÜZEN
İşin en üzücü tarafı ise şu; Bu kişiler sadece para istemiyor, aynı zamanda şehrin psikolojisini bozuyor.
Trafikte dikkat dağıtıyor, güvenliği tehdit ediyor, esnafı bıktırıyor, vatandaşı geriyor. Kahramanmaraş’ın insanı yardımseverdir, merhametlidir. Ama bu iyi niyetin suistimal edilmesine artık herkes tepkili. “Gerçek ihtiyaç sahibi kim, kim değil?” sorusu şehirde güven duygusunu yıpratıyor.
BU DÜZEN BİTMEDEN RAHAT YOK
Bu yüzden diyorum ki; Bunlar gitmeden memlekete rahat yok. Çünkü mesele, sadece para istemeleri değil; düzeni bozuyor, güvenliği tehdit ediyor, toplumun psikolojisini alt üst ediyor olmaları. Depremle yara almış bu şehir, kendi yarasını sarmaya çalışırken bir de böyle bir ağın yükünü taşımak zorunda değil.
SÜREKLİ VE KARARLI MÜCADELE ŞART
Kolluk kuvvetlerinin yaptığı operasyon önemli bir adımdı. Ama bu iş bir günde bitmez. Sürekli, kararlı ve sistemli bir mücadele gerekiyor. Çünkü bu yapı ne yazık ki günübirlik değil, profesyonel bir düzen haline gelmiş durumda. Kahramanmaraş’ın sokakları, kavşakları, ışıkları; dilencilik ağının çalışma alanı değil, bu şehrin onurlu insanlarının yaşam alanıdır. Ve bir kez daha vurguluyorum: Bunlar gitmeden memlekete rahat yok.