Gözardı Edilen Küçük Detaylar, Büyük Felaketler…
Bir orman yangını… Bir trafik kazası… Bir iş kazası…
Hepsinin ardında çoğu zaman “küçük” görünen ama sonuçları “büyük” olan bir ihmal yatar.
Sorumluluk bilinci, yalnızca kişisel bir erdem değil; toplumun, doğanın ve geleceğin sigortasıdır. Ancak bu bilinç zayıfladığında, hem insan hem de doğa ağır bedeller öder.
“Küçük ihmaller, büyük felaketlerin tohumu olur.”
Sorumluluk bilinciyle yetişmemiş bireyler, yaşamın kurallarını “zorunluluk” değil, “gereksiz detay” olarak görür.
Çocuklukta sorumluluk verilmemesi, hataların sonuçlarının yaşatılmaması, bu bireylerin yetişkinlikte;
- Kurallara uymayan,
- İhmal ve dikkatsizlikle hareket eden,
- Anlık keyfini uzun vadeli faydanın önüne koyan bir yapıya bürünmesine yol açar.
“Sorumluluk, hem hayatı hem vicdanı korur.”
Toplumsal Hayata Etkileri
Bu ihmaller yalnızca bireyin değil, tüm toplumun hayatına dokunur.
- Orman yangınları: Söndürülmeyen ateşler, atılan cam şişeler.
- Trafik kazaları: Hız sınırını hiçe saymak, direksiyonda telefon kullanmak.
- İş kazaları: Koruyucu ekipman takmamak, “nasılsa bir şey olmaz” demek.
“Kazalar kader değil, sorumsuzluğun sonucudur.”
Her biri, basit bir sorumluluk davranışıyla engellenebilecek felaketlerdir. Lakin sorumluluk yerini ego ile beslenmiş tavır alınca yaşanan basit bir örnek; tek yön yola giren arabanın şoförü yol vermiyor ve duruyor sen doğru yönden gelmene rağmen yüzü kızarmıyor, kusura bakmayın demiyor, kornaya basarak sizing yoldan geri geri gitmenizi ya da geri çekilmenizi istiyor. Uysan al sana kavga ve şiddet sebebi…
Sorumluluk eksikliği;
- Güven duygusunu zedeler,
- Ekonomik kayıplara yol açar,
- Toplumsal moral bozukluğunu artırır.
“Bir kişinin ihmali, bin kişinin acısına dönüşebilir.”
Bir felaketin ardından “Keşke” demek, kayıpları geri getirmez.
Çözüm: Sorumluluk Kültürünü Yeniden Kurmak
1. Eğitimde değer odaklı yaklaşım: Okullarda sorumluluk, empati ve toplumsal bilinç kazandırmak.
2. Ailede rol model olmak: Çocuklar gördüğünü yapar, duyduğunu değil.
3. Cezasızlığı bitirmek: İhlallerin sonuçları net olmalı.
4. Sürekli farkındalık kampanyaları: Medya ve sivil toplum iş birliği.
5. Katılımcı toplum kültürü: Her birey, yalnızca kendi değil, toplumun iyiliği için de hareket etmeli.
“Yangınları rüzgâr değil, ihmaller çıkarır ve büyütür.”
Hafta sonu Sebil/Çamlıyayla/ MERSİN’de idim. Toros Dağlarının zirvelerine sabah yürüyüşleri yaptığımız da gördüğümüz manzaralar şehirlerde sokaklara atılanlardan farklı değildi. Soda ve Alkol şişeleri, piknik artıkları her gittiğimizde biraz da öfke ile şişeleri topladık. Devamında diğer sebepler ile birlikte sadece cam şişeler yangın çıkmasında önemli bir etken olduğu bilinmesine rağmen atılmaya devam ediyor.
Sokağa çıktığında yürüyüşünden, araba kullanmasından ve park etmesinden, vb. Özelliklerinden hemen tanıyorsun bu egoist, bencil, narsist kişilikli, sorumsuz, sorunlu tipleri lakin ite bulaşacağına çalıyı dolaş diyor, gülüp geçiyoruz, bazen de sövüp geçiyoruz.
Sonuç olarak; Sorumluluk almak, sadece başkaları için değil, kendi hayatımız için de en büyük yatırımdır.
Unutmayalım: Küçük ihmaller, büyük felaketlerin ilk adımıdır.