Dışarıdan bakınca herkes “çok yönlü” olmakla övünüyor. Bir iş yaparken diğerine koşuyor, üçüncüsüne söz veriyor, dördüncüsüne yetişmeye çalışıyor.

Ama psikolojide net bir gerçek var: “Dağınık zihin, derinlik üretemez.”

Bir danışanım vardı, adı Faruk olsun. Hem sosyal medya işi yapıyordu, hem fotoğrafçılık, hem reklamcılık, hem de öğretmenlik için hazırlanıyordu. Her alana koşturuyor ama hiçbirinde istediği yere varamıyordu.

Bir gün kendisine sadece şu soruyu sordum: “Senin ruhun hangi işe ‘evim’ diyor?” Kısa bir sessizlik oldu… Sonra “Fotoğrafçılık” dedi. “Orada nefes alıyorum.” Altı ay sadece o alana yöneldi.Kendi işine odaklandı.Bugün profesyonel bir fotoğrafçı ve gelirinin üç kat üzerine çıktı. Mutlulukla birlikte…

Gelenekten Günümüze Bir Hakikat: Ustalık Derinlik İster

Unutmayın: “Her şeye bulaşan, hiçbir şeyde usta olamaz.” Ahi Evran’ın loncasında ustalar, bir çırağa yıllarca tek bir iş öğretirdi. “Bir işe emek ver ki o iş sana bereket versin,” derlerdi.

Bizim kültürümüzde işin adabı vardı. Ekmek yapan ekmeğin ruhunu bilirdi. Eğitim veren eğittiği insanın kaderine dokunduğunu bilirdi. Demirci demiri döverken kendi sabrını da yoğururdu. Bugün ise her şeyi bilmek zorundaymışız gibi bir baskı var. Oysa ustalık hâlâ tek bir yerde doğuyor: Senin öz işinde.

Psikolojik Olarak Neden Kendi İşine Odaklanmalısın?

1. Karar Yorgunluğunu Azaltır

Bir insan her gün binlerce mikro karar alıyor. Ne kadar çok alana bulaşırsan, zihnin o kadar yoruluyor. Odaklanmak, gereksiz kararları hayatından çıkarır.

2. Zihinsel ve Duygusal Enerjiyi Korur

“Enerji yönetimi”, modern psikolojinin en kritik kavramı. Kendi işine odaklanmak, enerjiyi tek bir noktaya yoğunlaştırır ve sonuçları büyütür.

3. Özsaygıyı Artırır

Bir insan aynı alanda ustalaştıkça;
– kendine,
– yeteneğine,
– emeğine güveni artar.

Bu da hem mutluluğu hem başarıyı yükseltir.

4. Kaygıyı Azaltır, Netlik Kazandırır

Dağınık bir hayat dağınık bir duygusal iklim üretir. Odaklanmış bir hayat ise zihne netlik verir. Kaygı azalır, huzur artar.

Bir yetişkin hem memur, hem sosyal medya fenomeni, hem emlakçı, hem galerici, hem de politikacı…

Sonuç: Yorgunluk + verimsizlik.

Gerçek dönüşüm yine şu cümleyle başlıyor: “Benim asıl işim ne?” Bu soruya verilen cevap, hayatın yönünü değiştiriyor.

Bir anne veya baba düşünün: Ev, iş, çocuklar, okul, ödev, akşam yemeği, faturalar… Her şeyi mükemmel yapmaya çalışınca ruh tükeniyor. Ama görev dağılımı yapınca; destek isteyince; kendi üzerine düşene odaklanınca evdeki psikolojik iklim bile değişiyor. Odaklanmak sadece işinizi değil, ilişkilerinizi de iyileştiriyor.

Kendi İşine Odaklanmak Bencillik Değildir; Bilgeliktir

Bazen insanlar “Ben yaparım, ben hallederim” diyerek kendini parçalamayı bir erdem sanıyor. Ama bu hem kişinin ruhuna hem çevresine zarar veriyor.

Şunu hatırlayalım; Bir insanın kendi sınırlarını bilmesi olgunluktur. Kendi işine yönelmesi ise bilgeliktir.

Kendi Işığını Yak

Kendi işine odaklanmadıkça, başkalarının gölgelerinde üşürsün. Her yöne koştuğunda yorulursun; kendi yolunda yürüdüğünde büyürsün. Hayat seni dağıtmak ister, ama sen bilgelikle toparlanırsın.

O yüzden değerli okuyucularım: Kendi işine odaklan!
Çünkü asıl güç; başka işlerde değil, senin içindeki derinlikte saklı.