Toplumların kaderini belirleyen büyük kararlar vardır; bir de sessizce atılan küçük adımlar… İşte öğretmenlik, o küçük adımların bir ömürlük yolculuklara dönüştüğü meslektir. Bir sınıfın kapısı her sabah açıldığında, aslında yalnızca öğrenciler değil, bir ülkenin geleceği de içeri girer. Çünkü bir toplumun en güçlü dayanağı, geleceği şekillendiren öğretmenleridir.
Her yıl 24 Kasım yaklaşırken, öğretmenliğin yalnızca bir meslek değil; toplumun tüm katmanlarına nüfuz eden bir güç olduğunu yeniden fark ederiz. Öğretmen, öğrencinin zihnine bilgi koyarken aynı anda onun dünyaya bakışını, karakterini ve hayata tutunuşunu da inşa eder. Bu yönüyle öğretmen, bireyin de toplumun da en sağlam temelidir.
Kahramanmaraş’ın her sokağında, her semtinde bir öğretmenin izine rastlamak mümkündür. Bir esnafın işine duyduğu özen, bir doktorun hastasına gösterdiği sabır, bir gencin kendine güvenle attığı adım… Hepsinin ardında, yıllar önce sınıfta atılmış bir tohumu büyüten öğretmenin emeği vardır. Toplumun güçlü dayanağı işte bu görünmeyen ama her yere sirayet eden etkidir.
Bir çocuğun “Ben yapabilirim” diye düşündüğü ilk an, çoğu zaman bir öğretmenin ona inandığı anla başlar. Öğretmenin yönlendirmesi kimi zaman bir bilim insanını, kimi zaman bir sanatçıyı, kimi zaman da sorumluluk sahibi bir yurttaşı ortaya çıkarır. Böylece öğretmen, toplumun içindeki iyiliği, üretkenliği ve umudu çoğaltan bir güç haline gelir.
Gelişmiş ülkelerin başarısının ardında, öğretmenine değer veren bir anlayış bulunur. Çünkü eğitim güçlüyse toplum güçlüdür. Öğretmenin elini güçlendiren her adım; kültürü, adaleti, üretimi ve ortak yaşam bilincini de güçlendirir. Öğretmenin yorgunluğunu alan her teşekkür, aslında bir toplumun geleceğine yapılan yatırımdır.
24 Kasım’ın önemi de burada saklıdır: Bir toplumun en güçlü dayanağı olan öğretmenleri hatırlamak, onların emeğini görünür kılmak, sadece bir gün değil her gün hak ettikleri saygıyı korumaktır.
Bu vesileyle, ebediyete uğurladığımız tüm öğretmenlerimizi rahmetle anıyor; bugün öğrencilerinin gözlerine umut bırakmayı sürdüren tüm öğretmenlerimize gönülden teşekkür ediyorum. Çünkü onlar, bu ülkenin yarınını yalnızca anlatmıyor; yaşatıyor, büyütüyor ve geleceğe emanet ediyorlar.