Depremde öldük öldük dirildik, ölenler toprağa kalanlar hayat mücadelesine devam etmeye çalışırken üstüne iki de seçim geçirdik. Tam dört ay bütün bunların geçmesini en kazların ortasından izledik, bekledik. Dün yeni hükümetin bakanları açıklandı. Maraşlı ne bekliyordu; yüzde yetmiş beşin üzerinde oy verdik muhtemel ki bize bir bakanlık verilir, ne oldu, bu cümlenin devamını siz tamamlayın. Konya’dan iki bakan çıkmış, iyi hayırlı olsun. Kıskandık mı, en çok sitem ettik, hayal kırıklığı yaşadık, her zamanki gibi.

           Eskilerin dediği gibi “yiğit düştüğü yerden kendi kalkarmış.” “Ateş düştüğü yeri yakarmış.” Sözlerini hiç iliklerinize kadar yaşadınız mı? Muhtemelen çoğunuz yaşamışsınızdır. Fakat artık Maraş’ın kendi kendine ayağa kalkacak ne hali var ne gücü. Kurtaran değil artık şu aşamada kurtarılan olmak istiyor

                  12 Şubat2023 Maraş’ın kurtuluş günüydü ve depremin ardından 6 gün geçmişti,  o gün şunu düşündüm; biz kurtaran değil artık kurtarılan olmak istiyoruz. Kim el atacak, kim bu yükün altına tüm varlığı ile girecek, tatbiki temsil güçleri. O zamandan bu zamana kadar neler yaşandığını hepimiz biliyoruz. Şimdiye geldiğimizde durum ne; bekliyoruz, inanmak istiyoruz hatta hayal kuruyoruz, dua ediyoruz. Belki bir Cuma günü toplu duaya da çıkarız ne dersiniz.

              Maraşlılar yıllardır bir şeyi çok iyi tecrübe etti. Ağlamayana meme yok, biz ağlıyoruz da, ağladığımızı yukarıya, önemli mercilere iletecek olanlar bizi önemsiyor mu önemli olan bu. Şikâyet ve ihtiyaçlarımızı devlete iletebiliyorlar mı? En son yaşadığımız olayı baz aılırsak,6 şubatta depremin ilk günlerinde TV’lerde bizim adımız bile geçmemiş. Geçmemiş diyorum çünkü o günlerde biz enkaz başında, can pazarındaydık ve haberlerden haberimiz yoktu. Diğer illerdeki yakınlarımız TV’lerde bizim konumuz bile geçmemiş olması karşısında hem endişelenmişler hem de galiba deprem Maraş’ı etkilememiş diye umutlanarak izlemişler. Sonra asıl kıyametin burada olduğunu görünce, aklınıza gelebilecek her türlü kızgınlığı geçirmişler. Bunun sebep, sonuç veya yorumunu yapmak istemiyorum. Maraş halkı travmanın ardından akli melekelerini topladığı andan itibaren bu yorumu aralarında bol bol yaptı, sitemle yaptı. Bu insanlar artık geri planda, ikinci sınıf vatandaş muamelesi görmek istemiyor. Hayır, öyle değil efendim, yanlış yorum yapıyorsunuz diyene; şunu peşinen söyleyeyim biz bu durumu yıllarca yaşadık, bu bir yorum değil. Maraşlı hak ettiği itibarı ve ilgiyi istiyor. Sonuçta mevcut hükümete yine en yüksek oyu biz verdik, sayemizde vekillerimiz mazbatalarını da aldı hayırlı uğurlu olsun. Ben şuna inanıyorum, Cumhurbaşkanımız Maraş’a karşı gönül borcu hissediyor ve ne gerekirse yapar. Ama bugüne dek yaşadığımız o tabandan tavana gitmeyen talepler olduğu sürece, biz hiçbir zaman ayağa kalkamayacağız.

               Hocam lafı dolandırma dediğinizi duyar gibiyim, inanın söyleyecek çok şey var bir gün bütün bunları açık açık yazmak için notlar alıyorum, kayıtlar alıyorum. Şu an ülkemin bekası benim için çok önemli.

              Şunu net söylüyorum 4 ay geçti, iki seçim oldu, depremzedeler bize sıra ne zaman gelecek, ölüyoruz diye sessiz çığlıklar attı, canını dişine taktı. Evet, bugün seçim de bitti bakıyorum hala kutlamalar, yemek davetleri, törenler, düğün nikâh gezmeleri derken yine bekliyoruz.

            Bu arada Gaziantep depremzede evlerini bitirmek üzere, ben de gördüm ve çok hoşuma gitti. Eylülde teslim ediyormuş, hayırlı uğurlu olsun, onların adına çok ama çok sevindim.

        Maraş halkı yalnızca depremden dolayı yorgun değil, hep yorgun. Her zaman esnafıyla, sanayicisiyle, memuru, halkıyla ne yaptıysa kendi kendine aşk ile yaptı. Artık birazcık ilgi, birazcık empati kurulup, yıkılmış olan bu kenti yeniden ve geçmişten daha da mükemmel ayağa kaldırmak için ilgililerin projeksiyonu Maraş a çevirmesi lazım.

                  Anlamadığım şu ki halk bunca sitemini neredeyse bağıra çağıra yapıyor, seçimdeki sonuçlar başarı gibi görünse de öz eleştiri yapayım, iktidar Maraş’ta bir milletvekili kaybetti, 6 iken sayı 5 ‘e düştü. Üstelik ittifak olduğu diğer partilerin de oyları vardı ve 6’yı çıkaramadık. Neyse bugünlük bu kadar hoşça kalın dostça kalın az söyleyelim inşallah çok anlayın.