Baby Reindeer Netflix platformunda yayımlanan bir dizi. Konumuz bu dizinin tanıtımını yapmak, övgü yada yergiyle bahsetmek değil. Konumuz bu dizinin düşündürdükleri.
Sosyal medyada dizi hakkında olumsuz bir iki post da açılmış. Aksine ben diziyi beğendim. Karakterler gerçekçi, saplantılı aşığa normal hayatta erkeklerde görmeye alışkınız, dizide saplantılı olan ise çirkin, obez, oldukça kilolu bir kadın. Başrollerinde Richard Gadd ve Jessica Gunning oynuyor. Özellikle Jessica Gunning çok iyi
Neflix ve benzeri platformlarda sunulan dizilerde cinselliğin sınırı yok. ABD ve Avrupa kültüründe cinsel kimliğin doğuştan değil de sonradan seçilmesi artık ne kadar "olağan" ise yaşanılan sınırsız sorumsuz cinsellikte o kadar olağan.
Alkol olayını kanıksadık. Diyebiliriz ki mevcut kültür sisteminde, mesai harici saatlerde herkes biraz sarhoş yaşıyor. Akşamları alkol hayatın doğal parçası. Bencillik, bananecilik, iş hayatinda her türlü ayak oyunları hayatın yine olağan süreci. Öte yandan bireysel hissedilen derin yalnızlık çoğu kez göz ardı ediliyor.
ABD ve Avrupa, Neftlix, Blue TV, Exen, TV Plus vb. Platformlarla aslında bize sanat adına film satarken müthiş derecede kültür dayatması uyguluyor. Türk, Türklük, Türk aile yapısı, gelenek görenek, ahlaki yapı şuan büyük bir kültür şoku yaşıyor.
Baby Raindeer, kendi özelinde başarılı bir yapım. Saplantılı aşk beni hiç rahatsız etmedi. Erkek karakterin cinsel yaşamı, daha sonra uğradığı taciz , tecavüz, cinsiyet ayrımı yapmadan her türlü cinselliği sınırsız , sorunsuz yasaması...
Olağanlaştırmak... Türk toplumu olarak biz bunun neresindeyiz. Hangimize ne kadar olağan geliyor, film platformlarının bu kültür ihracı ve uğranılan bu kültür şoku ne kadar olağan...
Bu tür ücretli film platformları tercihe bağlı. İsteyen üye olur, alır izler. Diğer bir boyut ise şifresiz, günün her saatinde ülke televizyonundan Türk kültürü, örf ve ananesi kültür bombardımanına tutan yozlaşmış dizi ve programlar. Türk dizileri iyi örnek değil. Müge Anlı tarzı programlar belki daha tehlikeli. Yanlışı normalleştirme çabasında birbiri ile yarışıyorlar.
Toplumların birbirinden etkilenmemesi mümkün değil. Ancak her toplum kendi kültürünü korumak için bir dizi önlemler alıyor. Çin, Güney Kore bunun başlıcaları. Biz hiçbir şey yapmıyoruz.
Sınırsız özgürlük sınırsız sorumluluklar üretiyor. Yetkin üst aklın gerçek anlamda müdahale etmesinin zamanı çoktan geldi ve geçiyor.