Ramazan ayının farklılığı dergiye ayrı bir anlam vermiş. Aylık olarak yayınlanan Altınoluk dergisi zengin içeriğiyle siz okur dostlarını bekliyor.
Sanal ortam denilen ufuktan gerçek aleme geçmeye ne dersiniz?
Bilgi insanı değiştirip özüne yaklaştırır. Bilgi dediğimde ona yakın bilgi türünden bahsettiğim erbabınca malumdur. Dini bilginin hangi boyutta ele alınması gerektiği hakkında kafa karışıklığı oluşturanlar ne yaptıklarını biliyorlar da biz olup bitenleri anlamazsak vay halimize.
Çok uzun zamandan beri dini bilgi sadece moral değer olarak ele alınıp yola devam ediliyor bu yaklaşımın ne kadar dini olup olmadığını artık düşünme zamanı geldi.
Altınoluk dergisi BU RAMAZAN DEĞİLSE NE ZAMAN? Ser levhasının kapağa taşıyıp Ramazan ayının hürmetini dile getiriyor. Onlarca yazarın hikmetlerle dolu yazıları sayfaların içinde okunmayı bekliyor.
Sunuş yazısında şunları okuyoruz “yaşanmayan ve ciddiye alınmayan Kur’an muhatabının hüsrana uğratır”.
Lütfi Arslan KUR’AN’LA SIDK YOLCULUĞU adlı yazısında sıdk kavramının geçtiği Kuran ayetlerini dikkatlerimize sunup zihinlerimizi hikmetlerle donatıyor. “ Kur’an haktır. Rabbimizden bir öğüttür. Gönüllerdeki dertlere şifadır. Müminlere rehberdir. Rızasını arayanı Allah onunla kurtuluş yollarına götürür ve iradesiyle karanlıklardan aydınlığa çıkartır”.
Adem Ergül, Süleyman Derin, Mehmet Büyükmutu, Kerim Buladı, Yunus Emre Aydınbaş, Ahmet Fenercioğlu, Aysun Akar, Mehmet Vadioğlu dosya konusu hakkında ne güzel yazılar kaleme almışlar bunları dergiden okumanızı istiyorum.
Derginin en ilginç yazısı KUŞLAR SÖYLER AHVALİMİZ adlı metin. Salih Eroğlu kuş metaforunu hikmetlerle buluşturan güzel bir yazı kaleme almış.
Bülbül sesini diğer kuş seslerinden ayırt edebilecek kaç insan kaldı acaba?
Osman Çalışkan ile yapılan sohbet dini hayatımızın pratik yapısına dair önemli tesbitleri içeriyor. Dergi hoca efendiler kadar bu yola gönül vermiş diğer meslek gruplarıylarıylada sohbet yapmalı mesela yıllardır dergi dağıtımını üstlenen kişiler ne yaşadılar ne gibi fedakarlıkta bulundular da bu günlere dergi geldi eksenli yazılar peteklerimizi hikmetle dolduracak ya da köyde yaşayan bir Altınoluk okuru şehri ve tasavvufi hayatı nasıl görüp yaşadı gibi konular sohbet edilip yazılmalı.
Fildişi Sahili adlı bir ülke var. Haritayı açıp nerede olduğunu görmenizi istiyorum. Maraşlı bir insan olarak şuna çok seviniyorum. Ali Orhan Pehlivan Bey uzun yıllardan beri o bölgede insanlara hizmet verip kurumların oluşmasını yapıyor. Derginin 36. Sayfasında fotoğrafını gördüğüm aziz dostumu hayırla andım emekleri bereketli olsun. Dergiler fotoğraf yayınladıklarında şahısların adlarını yazarlardı Altınoluk dergisi bu tecrübeyi nasıl unuttu diye hayretimi belirteyim.
Orta sayfa sohbeti derginin nirengi noktası onu okumayı ihmal etmeyin.