Alkış dergisinin 132. Sayısı deprem de kaybettiğimiz Yaşar Alparslan ı anma üzere yayınlandı. Yirmi iki yılı geride bırakan dergi Maraş ın kalem erbabı insanlarına vefa borcunu ödüyor. Deprem binlerce insanın hayatına mal oldu alınan dersler var mı dersek bu biraz düşündürücü. Milletimizden gizlenen bazı olgular var , yenemediğimiz fakirlik ve onun getirdiği ekonomik ve ahlaki çöküntü depreme rağmen devam ediyor.

Deprem sonrası hayat mücadelesi verenler hukuki, ekonomik, dini ve ahlaki, estetik sorunları aşmada pek de başarılı değil. Hayatın bir bütün olduğu unutulmuş bir yeri düzeltmekle her şeylerin düzeleceği algısı ortalığı kaplamış ateş düştüğü yeri yakar olmuş.

Sever ve inanırsak düzelir deniliyor ama bu sevgi ve inancın ne olduğunu her ne hikmetse kimse bilmiyor?

Yaşar Alparslan kitapları olan bir  insandı. Maraş şartlarında dini eğitimi aldı daha sonra İstanbul da tahsilini tamamladı. Kitap sevgisi, yasaklı dönemlerin sıkıntısı , farklı devlet politikalarının oluşturduğu dini alan daraltmaları gibi sosyolojik sebebler onda köklü değişimlere  yol açtı. Değer yargılarının değişimi , medeniyet tercihleri, yönetim algıları gibi etkenlerin oluşturduğu toplum dalgalanmaları haliyle onu da etkiledi . yitip giden bir medeniyet vardı ve ondan ne kurtulsa kardı. Hoca kitaplar toplamaya başladı Osmanlı Türkçesiyle yazılan bu eserler harf devrimi sebebiyle gizleniyor ya da imha ediliyordu. Kitap kadar içindekiler de önemliydi ama daha ona sıra gelmemişti.

Arapça eserler ve oluşturulan eski eserler kitaplığı zaman zaman devrin idarecileri sebebiyle soruşturma konusu oldu daha sonraları ise merak. Her iki durum da irfan ve hikmet açısından doğru değildi.

Kırka yakın kişi bu sayıda merhumu anlattı. Onun dikkat çeken özellikleri şunlardı:

1-      Din eğitim almış bir hoca.

2-      Nevi şahsına münhasır bir insan.

3-      Maraş ve İstanbul da yaşamış öğretmen.

4-      Aile kurmuş çoluk coçuk kaygısı çekmiş bir baba.

5-      Çalıştığı kurumlarda idarecilerle anlaşmakta zorlanan bir memur/ emekliliği sanat okulunda oldu.

6-      Kitap sevgisi.

7-      İnsan ilişkilerinde tek kararlılığı ya hep ya hiç düşüncesi.

8-      Kararların odağında biricik kendisi olması.

9-      Maraş da kullanılan halk şivesini onlarca kitap etüd etmesine rağmen ısrarla yazarak ve konuşarak kullanması.

10-  Rüyalara itibarının çok ileri seviyede olması.

11-  Havas denilen eski tılsım ve okumalara meyilli olması.

12-  Sözü ortasından direk söylemesi.

13-  Kitap yayıncılığı hususunda Serdar Yakar la tanışması.

Kızı ve torunu tarafından yazılan metinler önemli Halid Alparslan’ın yazısı ilgi çekiçi Serdar Yakar ın kaleme aldığı yazı ise içten ve hüzünlü. İnsanlar yaşarken anılmalı ki HAK tecelli etsin.