Bizi biz yapan milli ve manevi değerlerimizdir. Geleneklerimiz, örf adetlerimiz. Atalarına saygımız, küçüklere sevgimizdir bu toplumu ayakta tutan. Bayrağımıza, yurdumuza, ezanımıza dil uzatanlara, hainlere, düşmanlara haddini bildiren bu kahraman şehrin evlatları, ki kahraman diyorum, bu paye’yi bize Türkiye Büyük Millet Meclisi verdi, bari bu payede, bugünlere erişmemizde, özgürce yaşamamızda imzası olan, emeği olan şehitlerimize saygıda kusur göstermeyelim, diyecektim ama yazdıklarımla, söylediklerimle kalıyorum, ona yanıyorum!

Sanki mahallenin delisi benim!

*

Tarihe meraklı olanlar, geçmişini unutmayanlar, ataları ile her zaman gurur duyduğunu söyleyenler, 31 Ekim 1919 tarihini unutmuş olamazlar. Hadi unutanlar, hatırlamayanlar, hatırlasalar bile, ‘Amaan canım, aradan geçmiş 101 sene, kim bilecek, kim hatırlayacak, boş verin!’ diyecek belki, ama biz unutmuyoruz.

Unutturmayacağız. Unutmak isteyenlere inat!

31 Ekim, Fransız askerlerine ilk kurşunun atıldığı günün sene-i devriyesi…

Hani şimdi Fransızlarla, şerefsiz Macron ile papazız ya, bir ders vermek anlamında hatırlatmak istedim bu tarihi. İçimizdeki Fransızlara inat!

*

Bereket versin, bu anlamlı günü unutmayan biri vardı, o da Onikişubat ilçe belediye başkanı sayın Hanefi Mahçiçek idi. (Teşekkürler sayın Başkanım. Teşekkürler sayın Mahçiçek)

Sayın Mahçiçek yayınladığı mesajında, başta merhum Sütçü İmam olmak üzere, daha nice destansı öyküler yazmış kahramanlarımız vardı.

Ama şimdi bakıyorum, bu şehirde herkes kahraman. Hizmet yaptığını söylerken kahraman, vatandaşlarla konuşurken kahraman, abdest almadan su içenler kahraman, yazanlar kahraman, okuyanlar kahraman!

Bu şehirde kahramandan geçilmiyor.

*

Bu şehir, destansı hayatların yurdu. Şimdi Fransız mallarına boykot uyguluyoruz ya, kimse sormuyor, “Bu şehir neden kahraman, Antep neden Gazi, Urfa neden Şanlı?”

Hiç düşündünüz mü?

Bir sebebi hikmeti olmalı, değil mi?

*

Kurtuluş harbinin fitilini ateşleyeceksiniz, Ermeni ve Fransız askerlerine karşı sinenizi siper edeceksiniz, kadınlarımıza uzanana elleri kıracaksınız, şımarık Fransız askerlerine haddini bildireceksiniz, merhumun adına da Uzunoluk’a çeşme, eski adı Bektutiye olan Çınarlı Cami içine bir türbe, tamam, Uzunoluk Hamamından çıkan Türk ve Müslüman kadınların peçesini açmaya çalışan, sarkıntılık eden Fransız askerlerine kurşun atan Sütçü İmam’ı hatırladık, andık…

Hani?

Bir ziyaret bile etmediniz, bir mezarı başında fatiha bile okumadınız?

Akıl edip de iki satır bir mesaj bile yayınlamadınız? Sütçü İmam’ı hatırlamak sadece Başkan Mahçiçek’e mi düşmeliydi, Sütçü İmam sadece Başkan Mahçiçek için mi düşman askerine kurşun sıktı? Sırf Mahçiçek hatırına mı kurtuluş savaşının fitilini ateşleyen silahını çekti? Pandemiyi bahane etmeyin! Gitmediğiniz yer, katılmadığınız toplantı yok, bari salgına sığınıp da işin ucuzuna kaçmayın! Pandemi her yerde, herkese yok, Sütçü İmam’a anmaya, hatırlamaya gelince mi korkuttu sizi?

Ama lafa gelince, ‘Biz Sütçü İmam’ın torunuyuz!’ ucuz edebiyat. Ucuz siyaset, ucuz yerel yönetim.

*

Bir misafir, bir konuşmacı, bir hatip, bir siyasetçi, bir üst düzey bürokrat geldiği zaman, ‘Sizler Sütçü İmam’ın torunlarısınız’ dediklerinde hindi gibi kabarıyorsunuz, ‘Şehitlerimize rahmet diliyoruz. Onların sayesinde, onların akıttıkları kan yüzünden bugün varız, ruhları şad olsun!’ demeyi biliyor, aklınıza getiriyorsunuz ama merhum Sütçü İmam ve arkadaşlarını hatırlamak aklınıza bile düşmüyor.

Bir fatiha, bir dua etmek bu kadar mı zordu?

Sütçü imam üzerinden siyaset yaparken, acaba ne kadar samimiydiniz, ne kadar içtendiniz de, o insanı düşman askerlerine ilk kurşunu sıktığı tarihin sene-i devriyesinde hatırlamadınız, hayret yani…

*

Özetleyecek olursam… Biz her şeyin olduğu gibi siyasetin de ucuzuna gidiyoruz, bakıyoruz. Siyaseti işimize geldiğince yorumluyor, çıkarımız doğrultusunda şehitlerimize, gazilerimize sahip çıktığımızı ifade etmek için bir tarafımızı yırtarken, acaba vicdanen rahat uyku çekebiliyor muyuz?

Biraz samimi olun, ciğerimi yiyin diyeceğim de, sizdeki ciğere kediler dahi tenezzül etmeyecektir!

Vatanı uğruna şehit olmuş tüm kahraman şehitlerimizi, gazilerimizi, Sütçü İmam’ı rahmetle ve şükranla anıyorum.