Ne alaka ise, Cebelitarık Boğazı…
Biz birine bir soru sorarız, memleket adına, insanlar adına, lakin muhatabı lafı evirir çevirir, bin dereden su getirir, konuyu saptırır, amacından çıkartır, başka sularda yüzmeye başlar ki, sen de o soruyu sorup sorduğuna bin pişman olursun.
Aklı sıra duymazdan gelir, çünkü işine gelmemiştir, çünkü soruya verecek cevabı yoktur, çünkü fincancı katırlarını ürküttünüz siz de, kulağının üzerine yatmayı sevdiği, meslek ve siyaset tarzı saydığı için ‘efendim, işitmedim, bir şey mi söyledin!’ ayaklarına yatarlar.
O siyasetçi de seni uyuttuğunu, kandırdığını zanneder ama yemezler şekerim.
Bu halk yemez. Bu halk, o sesini çıkartmadığı, ama bir köşeye yazdığı sinir uçlarından mütevekkil öfkesini seçimde öyle bir çıkartır ki, aklınız şaşar! Hem de misliyle hem de…
Merak etmeyin!
*
Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı sevgili Mustafa Buluntu…
Şimdi kalkıp desem ki, proje adamı, seçildiği günden beri sanayi ve iş dünyası için gayret gösteren, sorunların çözümü için el ele verdiği Ticaret Borsası başkanı sevgili adaşı, Mustafa Narlı ile koşturuyor lakin Mustafa Buluntu rahat değil. Koltuğu hakiki deriden olsa da, ayağının altına halılara serilmiş olsa da, yediği önünde, yemediği arkada olsa bile rahat değil, huzurlu değil.
Şunu bilirim, yarın mahalli seçimler var. Yarın dediysem Mart 2024 sonunda. Göreceksiniz, birileri, başkaları, ötekiler sevgili Mustafa Buluntu’ya Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday gösterip, odanın dışına itecekler.
Emanetçi desem alınganlık göstereceğini biliyorum ama gerçek bu.
Yerine kimin geleceğini biliyorsunuz.
*
Sizin de dikkatinizden kaçtı mı bilmiyorum, en çok üyeye sahip, sanayicinin, ticaret erbabının yükselen değeri olan Ticaret ve Sanayi Odasının toplantıları genellikle mübarek gecelere denk getirilir.
Tesadüf mü, bilinçli mi, bilemem, anlatamam ki mantıklı bir izahı da yok.
Büyükşehir Belediye Toplantı Salonundaki meclis toplantısında iki kez sözü kesildi Meclis Başkanı tarafından.
Milletvekillerine yaptığı ‘kısa kes, uzatma! Bugün Mevlid kandili, zaman yok!’ uyarısını bir tarafa bırakıyorum, mesai arkadaşım dediğin, birlikte yönetmeye çalıştığınız en büyük sivil toplum kuruluşunun seçilmiş bir başkanın konuşmasına müdahale ne kadar doğru, yorumunu size bıraksam da, kamuoyuna sorun, araştırın, bir caddeye, sokağa, çarşı-pazara çıkın, halkın neler konuştuğuna kulak verin.
Sevgili Buluntu rahat değil, huzurlu değil, mutlu değil.
*
Haa, bir gerçeği de buradan belirtmem gerekirse, Deva Partisi milletvekili Uzm. Dr. İrfan Karatutlu’nun Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında yaptığı konuşmada, Meclis Başkanı sayın Hanefi Öksüz için söylediği, ‘Hadsiz, saygısız, şımarık’ gibi kelimelerin yer aldığı konuşmasını da doğru bulmadık.
Bugün itibariyle 14 bin kişiye aş ve iş sağlayan, vergi rekortmeni olan, üreten, ihracatı ile şehrimizin ekonomik anlamda kalkınmasına vesile olan sayın Hanifi Öksüz’e karşı söylenen bu sözü de kayda değer bulmadığımı delikanlıca, belirtmek isterim.
Öksüz de bu şehrin değeri. Biz markalarımıza, firmalarımıza sahip çıkmaz isek, sahip çıkacak çok kişinin sırada beklediğini hatırlatırım size.
*
Amaaaan!
Bu şehri yazmak, dillendirmek nafile çaba. Sözümüz ve yazdıklarımız kalıyor ancak. Sakal mı bıraksam, yakışmaz diyorlar. Ben ağzımla konuşuyorum, sen, siz nerenizle dinliyorsunuz bir anlayabilsem.
Sanki duvara konuşuyorum!