Bir önceki yazımda 'Ateşe yakın olan ısınır' demiştim. Ne demek istediğim o yazıda açık seçik yazılı iken, devam etmemde sakınca yok!

Aslında değinmek istediğim mesele başkaydı, ama kışa yaklaştığımız şu günlerde, bu kış ısınmak cebi de yakacak. Doğalgaza gelen üst üste zamlar, paranız varsa, imkânınız yetiyorsa, tabi ki ısınacaksınız. Odunun tonu da çok fena. (Gerçi memlekette odundan çok ne var Allah’a şükür ve hamdolsun!) Üşümekten, donmaktan, battaniyelere sarılıp oturmaktan kurtulmanın yolu, doğalgazı açmak.

Açmak da cesaret ister. Yürek ister. Gelecek fatura cebi yakıyor sizden önce.

Ateşe yakın olandan çok, doğalgaz faturasını ödemeyi gözünüze kestiriyorsanız, ısınma şansınız var demektir. Yoksa çok da umurunda değilsiniz insanların. Battaniye neyinize yetmiyor!

*

Meseleye geliyorum!

Bendensen eğer, benim takımı tutuyor, benim partiye oy veriyorsan, bırak ricayı, bırak mihneti, emrin baş üstüne.

Yok eğer benim takıma gönül vermediysen, benim partiye oy vermekten imtina edip, öteki mahallenin partisine meylettiysen, kusura bakma, başka kapıya.

Çünkü, ateşe ancak yakın olanların ısınma şansı var. Yoksa üşür, donarsın. ötesi yok.

*

2023 Mayıs’ında mı, Haziran’ında mı yapılacağı bir türlü belli olmayan, netlik kazanamayan genel seçimlerle ilgili olarak milletvekilliği için adı öne çıkan isimler yavaş yavaş arz-ı endam etmeye başladılar.

Şimdiden havaya girmiş vaziyetteler! Gülüşleri, mimikleri, pozları, gezmeleri, yeme içmeleri maşallah, inşallah!

Soruyorlar, çok muhatap oluyoruz lakin, sanki çok şey biliyormuşuz gibi; ‘Kim, kimler milletvekili olur, iktidar kaç çıkartır da, muhalefete ne düşer!’

Cevabım kısa oluyor tabi. Ateşe yakın olan ısınır! ‘Ne demek bu şimdi?’ diye bakanlar çıkıyor karşıma. Öyle işte ha! Ateşe yakın değilsen, ateşe benzin döküyorsan, yangını körüklüyorsan, ateş kor halinde iken eline maşa almıyorsan, yakın da olsan, uzak da olsan hikâye…

İradene, gerçeklere, kentin âli çıkarlarına yakın ol önce!

*

Günümüzde, hele hele siyasi arenada, hak, kul hakkı, ehliyet-liyakat, hizmette ve temsilde adalet, sosyal sorumluluk, insani yardım gibi hasletleri, bir işin ucundan tutunmayı sadece oy verdiğin partinin fanatiği isen görebilir, bulabilirsin.

Hissetmemen için aptal olman gerekir!

Yoksa ağzınla kuş tutsan, allame-i cihan olsan, bırak üniversite mezunu olmayı, eşantiyon kabilinden bir-iki üniversite daha bitirsen, üstüne doktora da yapsan, bırak KPSS’den yüz üzerinden 99 almayı, bırak sen şehrin en önde gelen ailesinin evladı olmayı, bizim partiden değilsen, liderimize saygıda kusur gösteriyorsan, sağda solda bizim aleyhimize ileri geri laflar ediyorsan, ateşin dibinde de olsan, ısınma şansın yok, sıfır!

Şimdi moda, ‘Uzayan dal bizden olacak!’

Aklın, fikrin, hareketlerin ve verdiğin oy bizim sandığa gidiyorsa, seçimi kazanmamıza direkt etki ediyorsa, (Akrabalarını, çevrendekileri de alıp gelebilirsin) varsa bir rican, (Rica ne demek, ne kelime. Emir telakki ediyoruz) bir çözülecek işin, baş üstüne!

Odun, kömür, (Evin doğalgazlı ise, kömürü satabilir, bir ihtiyacını giderebilirsin) erzak, giyecek, beyaz eşya, evin bakım onarımı… Ne diyorsan.

Yeter ki bize çalış, yeter ki bizden ol, yeter ki karşı, yani öteki mahalleye gitme!

*

Yok eğer ‘öteki mahalle’densen, Türkçesi muhalif kanattaysan, aynı takımı tutmuyor, aynı partiye inanmıyor, aynı lidere tutkuyla sarılmıyorsak, bizim partinin kapısından içeri girmediysen, kaldırım değiştirdiysen geçerken, kusura bakma, seninle işim olmaz benim!

Senin de bizimle!

Hadi, başka kapıya!

*

Gelelim adaylar meselesine, kamuoyunda isimleri geçen, öne çıkan aday adaylarına…

AK Parti’de aday adayı çok olacak. Ancak geçtiğimiz yıllardaki gibi 100’ü geçeceğini zannetmiyorum. Günler ilerledikçe isimler, sıralama değişiyor haliyle.

İhtimaldir ki, ilk 10’a girecekler; Mahir Ünal, Dr. Veli Böke, Fatih Erkoç, Ahmet Özdemir, Türk İslam Karakoç, Celalettin Güvenç, Habibe Öçal, Ahmet Kılçık, Ramazan Gürbak ve Hakan Dereli…

*

İYİ Parti iyi gidiyor, kamuoyundaki anketlere, konuşmalara bakarsanız 2 garanti, 3’ü zorlar. Ama ilk sıra kime verilir. Geçen seçimdeki hataya düşmezlerse, (2. sırayı kuzey ilçelerinden birine vermezlerse) 1’de kalırlar. Milli piyangodan çıkar gibi Ankara’dan gelenlerin, damdan düşer gibi adaylık için koşa koşa şehre gelenlerin ne kadar şansı var bilinmez. Ama bayağı hareketli geçecek gibi.

Hep varsayım üzerinden gidiyoruz; ilk 10’a girmesi muhtemel isimler; Dr. Faruk Atlı, Ahmet Çabukel, Mustafa Bastırmacı, Neslihan Koca Nergiz, Murat Aras, M. Furkan Kamalak, Tuna Meşe, Günay Kodaz, Ziya Dumlupınar ve Tahir Akgemci…

Ancak Prof. Dr. Tahir Akgemci büyükşehir belediyesine, Av. Vahit Bağcı’nın Türkoğlu ilçesine belediye başkan adayı olacağı da konuşulanlar arasında.

*

CHP’nin bir milletvekili var. Ali Öztunç’un varlığı, diğer adayların önünü tıkıyor. 2. sıra için Dr. Ahmet Karslıoğlu gündemde. Yok eğer sayın Ali Öztunç Ankara veya İstanbul’dan aday gösterilirse, başka isimler çıkar öne.

Şimdilik fazla hareketlilik yok!

MHP’ye gelince, Prof Dr. Sefer Aycan’ın bu kez aday gösterileceğini sanmıyoruz. Muhtemelen aslen Ekinözü’nden olan Ankara bürokrasisinin acar ismi Zühal Karakoç Dora ilk sıraya gelebilir. Parti barajı geçebilirse tabi. Dora’ya banko gözüyle bakanlar çoğunlukta. Yakışır da.

DEVA Partisi için söylenecek söz, kurucu il başkanı Uzm. Dr. İrfan Karatutlu kesin milletvekili aday adayı.

Gelecek Partisinde ise Muharrem Çevik, soyadı ile müsemma hareketli, sürekli sahada olan isim. Büyük bir ihtimalle ilk sıraya getirilir. Kendisinin de hedefleri, projeleri var.

Diğer parti temsilcilerinin de kuşkusuz gönüllerinden geçer ama şansları yok.       

Ateşe yakın olan ısınır dememin sebebini anladınız mı şimdi? Bir de ‘soba teorisi’ni idrak edenlerin şansının olduğunu belirtmek isterim.

Borunun yetip yetmeme meselesi canım!