Sevgili dostlarım, kardeşlerim, yurttaşlarım ve değerli zamanlarını beni okumaya ayıran hemşerilerim; iki haftadır bana ayrılan bu köşede sizlere bir nebze de olsa katkı sağlamak, haklarınızı öğretmek adına ışık tutucu yazılar kaleme almaktayım. Bundan sonra da nefesim yettiği ve bana müsaade edildiği sürece her perşembe hakkı, hukuku anlatmaya devam edeceğim. Bu hafta, vatandaşların arsasına, parasına göz diken kötü niyetli müteahhitlerin veya basiretsizliği sebebiyle başladığı işi yarım bırakan müteahhitlerin yaşattığı mağduriyetlerden ve bunlara karşı alınabilecek önlemlerden bahsedeceğim.

Bildiğiniz üzere ülkemizde inşaat sektörü hızla büyümekte, nüfus artışına ve yeni şehirleşmelere yetişebilmek için her gün yüzlerce yeni binalar, apartmanlar, siteler yapılmaktadır. Bu binaların yapılabilmesi için de inşaat sektörü arsa ihtiyacı duymaktadır. Uygulamada müteahhitler, bu arsa ihtiyaçlarını karşılamak için üzerinde müstakil evler bulunan veya boş olan arsaların sahiplerini, arsa üzerinde yapılacak binalardan daire vererek ikna edip arsalarını almaktadır. İşte arsa sahibi ile müteahhit arasında, müteahhidin arsa üzerinde inşaat yapmasına karşılık, arsa sahibine daire verdiği bu sözleşmeye arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi deniyor.

Müteahhitler; arsanın devrini daha inşaatın başında kendi üzerlerine aldıktan sonra, yapacakları daire sayısı kadar arsa payına böldürüyorlar ve bu daireleri “topraktan satış” olarak tabir edilen şekilde henüz inşaat dahi başlamamışken başkalarına satarak nakit para girişi sağlıyorlar. Ancak gelin görün ki kötü niyetli müteahhitler çeşitli bahanelerle inşaatı tamamlamayarak ortalıktan kayboluyorlar veya enflasyon karşısında direnemeyerek inşaatları tamamlayamıyorlar. Peki, arsa sahipleri şimdi ne yapacak?

Arsa sahipleri, müteahhit ile yaptığı sözleşmede; inşaat tamamlanmadan arsayı veya arsa paylarını müteahhide devretmekten kaçınmalıdır. Bu noktada sözleşme hazırlanırken, müteahhidin dayattığı sözleşmeyi imzalamak yerine güvenilir bir avukattan hukuki destek alınarak sözleşme beraber hazırlanmalıdır. Çünkü bu sözleşmenin bütün risklerini, bu konuda tecrübe edinmiş avukattan daha iyi kimse bilemez.

Arsa sahibine bir başka önerim ise, eğer arsayı yine de inşaat tamamlanmadan müteahhit üzerine devretmek durumunda kalmışsa; arsa üzerinde şerh konulmasını, müteahhidin arsa karşılığında bir teminat göstermesini veyahut teminat senedi düzenlenmesini sağlamaları doğru olacaktır. Arsa sahipleri, bu tür kötü niyetli müteahhitlerin sayısının hiç az olmadığını göz önüne alarak, inşaatın başlamasından önce müteahhitlerin mal varlıklarını öğrenmeli ve güvenilirliğini, daha önce yaptığı işleri sorgulamalıdır. Oldukça detaylı ve kapsamlı olan bu konu tek bir yazı ile geçiştirilemeyecek kadar ciddi olduğundan bu konunun devamını diğer yazılarımda da kaleme alacağım. Sizler de merak ettiklerinizi mail yoluyla veya yazıya yorum yaparak bana sorabilirsiniz. Yurttaşın hukuku sahipsiz değildir!

Mail: [email protected]