Kahramanmaraş, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış bir şehir. Bu medeniyetlerin izlerini bugün hala şehir merkezinde, dar sokaklarında ve özellikle konaklarında görmek mümkün. Osmanlı’dan Cumhuriyet’e, geçmişin izlerini taşıyan bu yapılar sadece taş ve kerpiçten ibaret değil; aynı zamanda kültürel hafızamızın, estetik anlayışımızın ve toplumsal belleğimizin somut göstergeleri. Ne yazık ki, deprem gerçeğiyle yüzleştiğimiz bugünlerde bu değerlerimizin ne kadar kırılgan olduğu bir kez daha ortaya çıktı.
Geçtiğimiz yıllarda Kahramanmaraş’ta birçok tarihi konak, depremin yıkıcı etkisiyle ağır hasar gördü. Bazıları tamamen yıkıldı, bazıları ise restore edilmeyi bekliyor; fakat ne yazık ki, süregelen süreç, şehrin tarihine sahip çıkma konusunda ciddi bir eksikliği gözler önüne seriyor. Tarihi yapılar, sadece estetik bir değer taşımakla kalmaz; aynı zamanda turizm, şehir kültürü ve ekonomisi açısından da büyük bir potansiyel oluşturur. Kahramanmaraş’ın kültürel hafızası, bu konaklar sayesinde gelecek nesillere aktarılabilir. Ancak bakımsızlık ve yeterli restorasyon çalışmaları yapılmaması, bu mirası tehlikeye atıyor.
Birçok konak, sahiplerinin ekonomik yetersizliği veya kurumlar arası koordinasyon eksikliği nedeniyle kaderine terk edilmiş durumda. Deprem sonrası yapılan tespitler, bazı konakların restore edilmesinin maliyetli olduğunu ve bu nedenle beklemeye alındığını gösteriyor. Oysa her geçen gün, bu yapıların özgün dokusu daha fazla zarar görüyor; birçoğu geri dönüşü olmayan bir şekilde yok olma riskiyle karşı karşıya.
Şehrin tarihi mirasına sahip çıkmak, sadece bir belediye veya devlet görevi değil; toplumun ortak sorumluluğudur. Kahramanmaraşlılar olarak, geçmişimizi ve kültürel değerlerimizi korumak için bilinçlenmeli, yerel yönetimlerden aktif bir rol talep etmeli ve restorasyon süreçlerini desteklemeliyiz. Tarihi konaklar, sadece taş ve ahşaptan oluşan yapılar değildir; şehir hafızasının, kimliğinin ve ruhunun bir parçasıdır. Onları kaybetmek, şehrin kendi geçmişine olan bağını kaybetmesi demektir.
Son yıllarda bazı adımlar atılmış olsa da, yeterli değil. Kahramanmaraş’ın tarihi konaklarını restore etmek ve korumak için öncelikli bir eylem planı oluşturulmalı; uzman ekipler, restorasyon teknikleri ve sürdürülebilir finansman modelleri ile harekete geçilmelidir. Şehrin genç nesilleri de bu sürece dahil edilmeli, tarih bilinci aşılanmalı ve kültürel mirasın önemine dair farkındalık artırılmalıdır.
Kahramanmaraş, geçmişiyle gurur duyabileceği bir şehir. Ama bu gururu yaşatmak, sadece geçmişi hatırlamakla değil, onu korumak ve gelecek nesillere aktarmakla mümkün. Tarihi konaklar, yıkıldığında veya yok olduğunda geri gelmeyecek bir kayıp demektir. Şimdi harekete geçmezsek, yarın geçmişimize dönüp baktığımızda elimizde sadece beton yığınları ve unutulmuş anılar kalacak.