Türkiye Basketbol Liginde oynayan şehrimizin takımı Kipaş İstiklalspor önce 18 Aralık Perşembe günü İstanbul da FB Koleji Rams deplasmanına gitti. 3 gün sonra ise 21 Aralık Pazar günü evinde OGM Ormanspor kulübünü ağırlayarak bir haftada 2 maç oynadı ve maalesef bu iki maçı da kaybetti.

***

Son Periyotta Kaybolan Maç;
Basketbol bazen rakibin ne yaptığıyla değil, senin neyi yapamadığınla kaybedilir. FB Koleji Rams deplasmanında yaşanan 94-89’luk yenilgi, Kipaş İstiklalspor adına tam olarak işte böyle bir maç oldu. İlk yarıyı 52-42 önde kapatan, üçüncü periyotta farkı 13 sayıya kadar çıkaran
bir takımın bu maçı kaybetmesi kolay açıklanabilir bir durum değil. Asıl kırılma noktası ise son 10 dakika oldu. Sahada son periyotta 29 sayı yiyip sadece 14 sayı atabilen bir Kipaş İstiklalspor vardı. Bu tablo sadece mağlubiyeti değil, kontrolün kaybolduğunu net bir şekilde gösteriyordu.

***
Maç boyunca hücumda ritmini bulan, tempoyu belirleyen Kipaş İstiklal, son periyotta ne set oynayabildi ne de savunma sertliğini sahaya koyabildi. Özellikle bire bir savunmalarda yaşanan zaaflar ve yardım savunmasındaki gecikmeler, rakibin özgüvenini artırdı. Rakip takım FB Koleji Rams bu daveti geri çevirmedi.

***

Eleştirimin bir diğer adresi ise oyuncu rotasyonu. Watkins ve Burak Gözeneli’nin maçın çok büyük bölümünde sahada kalması, son periyotta hem savunma direncinin düşmesine hem de hücumda karar hatalarının artmasına neden oldu. Elbette bu iki oyuncunun katkısı tartışılmaz; ancak sezon uzun, hedef büyükse yükü sürekli aynı isimlerin omzuna bırakmak takımın geneline zarar veriyor. Bench katkısının sınırlı kaldığı, enerjinin düştüğü anlarda teknik ekibin
oyuna müdahalesi yetersiz kaldı. Maçın son bölümünde “dur” diyecek bir mola, oyunu sakinleştirecek bir set tercihi ya da savunma sertliğini artıracak bir hamle göremedim.
Özellikle deplasmanda 13 sayı öne geçtiğin, oyunu kontrol ettiğin bir karşılaşmayı maç sonunda 89-94 kaybetmek, sadece bir maç kaybı değil; mental bir alarmdır.

***

İnanç Gitti, Mücadele Bitti!
Kipaş İstiklalspor ,kendi evinde OGM Ormanspor karşısında yine hayal kırıklığı yarattı. Maça iyi başlayan, ilk dakikalarda öne geçen taraf takımımızdı. Ancak bu üstünlük uzun sürmedi; rakip kısa sürede dengeyi sağladı. Maçın ilk kırılma anı ise ilk çeyreğin bitimine üç dakika kala geldi. O ana kadar oyunun temposu ve tercihleri tartışmalıydı; Burak Gözeneli’nin bu dakikada oyuna girmesi, maçın gidişatına olumlu etki etmedi. Bu tercihin yanlış olduğu çok netti. Bu karşılaşmada ilk beşe Watkins ve Burak Gözeneli ile başlanması, oyuna baştan ağırlık koymak adına çok daha doğru bir hamle olabilirdi.

Maç boyunca en büyük problem hücum tercihleri oldu. Kipaş İstiklalspor oyuncuları 38 tane üçlük denedi ancak 8 tanesinde başarılı olabildiler. Yaklaşık %20’lerde kalan üçlük isabet oranına rağmen bu ısrarın sürmesi, topu paylaşmadan kullanılan acele atışlarla birleşince hücum tamamen tıkandı. 24 saniyelik hücum süresini kullanılmadı; pas yapmadan, plansız ve panik atışlar izledik. Buna karşın OGM Ormanspor %46 üçlük isabetiyle oynadı.6 oyuncusu çift haneli sayılara ulaştı. Bu tablo, savunmada ne kadar dağınık olduğumuzun açık göstergesiydi.

***

İlk çeyrekte iyi performans sergileyen Ahmet Safa’nın maç boyunca sadece 17 dakika oyunda kalması anlaşılır gibi değildi. Gökhan Edge ise sakatlıktan dönüşünden bu yana oynadığı son maçlarda eski performansının oldukça gerisindeydi. Takım hücumda paslaşmadan sayı arıyor ve doğal olarak bulamıyordu. Son iki maç öncesinde skor yükünü ağırlıklı olarak gardlarımız taşıyordu. Bu durum rakipler için son derece kolay bir önlem planı anlamına geliyor. Nitekim OGM Ormanspor da bunu yaptı; gardları durdurdu ve Diante Watkins maç boyunca attığı 3 sayıyla, Burak Gözeneli ise attığı 2 sayıyla sezonun belki de en etkisiz performansını sergiledi. Bu tek kelimeyle inanılmaz ,inanılmaz, inanılmaz !!! Bu kadar inanılmaz olursa maç sonucu da maalesef 65-96 olur. Savunmadaki problemler artık kronik haline geldi. Takım son iki maçta yaklaşık 200 sayı yedi. Bu seviyede bu kadar zayıf savunmayla ayakta kalmak artık mümkün değil.

***

Tribünlerde yaşananlar ise işin daha çok can yakıcı kısmı. Seyirci maç bitmeden salonu terk etmeye başladı. Bu gitmeler sadece bir maçın değil, inancın yavaş yavaş kaybedildiğinin göstergesidir. Oysa bu takım, FB Koleji Rams ve OGM Ormanspor maçlarına gerçek performansını ortaya koysaydı iki maçı da kazanabilecek güce sahipti. Ancak sahada ne inanç vardı ne de motivasyon. Sadece dikkati dağınık, takım oyunundan uzak bir görüntü vardı. Oysa, Kipaş İstiklalspor’un potansiyeli bu skorların çok üzerinde. Ancak potansiyel tek başına yetmez. Konsantrasyon, doğru rotasyon ve 40 dakikaya yayılan disiplin şart. Aksi halde bu tür maçlar, sezon sonunda “keşke” hanesinde birikmeye devam eder.
Bu gidişat devam ederse önce seyirci, ardından oyuncular inancını kaybeder. Bu takımın yeniden kazanma inancına sarılması gerekiyor. Zaman kaybedilmeden aksiyon alınması şart. Çünkü inanç biterse, mücadele de biter. Playoff hedefin varsa, hedefe ulaşmak adına bu maçları kazanmak zorundasın. Basketbol hataları affeder ama tekrar eden hataları asla.

Sonuç olarak; Ya koçun eline neşter alması lazım, ya da yönetimin.

Pazar akşamı maç sonrasında bu yazımı hazırlamıştım. Pazartesi günü yönetimin Koç Levent Demirci ile takımın yollarını ayırdığını öğrendim. Hayırlısı olsun diyelim. Yönetimin yapmış olduğu bu hareketi duyunca kadim bir dostumun bana söylediği aklıma geldi;

“Yol aynıysa ve değişmeyecekse otobüsü değil, şoförü değiştirmek gerekir”

Başka yazılarda görüşmek üzere esen kalın.

Mehmet Oğuz Kurt