Sevgili okurlar; hayatımızın her anında hukuk bizi ya paçamızdan ya da omzumuzdan yakalıyor. Girdiğimiz insan ilişkilerinde; diyelim manavdan meyve-sebze aldığımızda, oturmak için bir konut kiraladığımızda, hatta yolda yürürken aşınmış kaldırımda oluşan çukura ayağımız düştüğünde bile hukuk bize parmak uçlarıyla da olsa dokunuyor.

Bu noktada kendimize şu soruyu sormamız gerekiyor; bu kadar içli dışlı olduğumuz hukuk hakkında biz ne biliyoruz? Haklarımızı, başvurmamız gereken yolları, yapmamız gerekenleri biliyor muyuz? Bu soruyu sorunca aklımıza dava açmak gelmesin hemen. Hukuk camiasında önleyici danışmanlık olarak ifade edilen; daha işin başındayken, ilerleyen süreçte mağduriyet yaşamamak adına haklarımızı ve yapılması gerekenleri öğrenmekten bahsediyorum.

Bir örnekle konuyu daha anlaşılabilir kılacak olursam; hepimiz, önceden hazırlanmış matbu sözleşmeleri sık sık imzalamaktayız. Bazen bankadan kredi çekerken görevlinin bize verdiği uzun sözleşmeleri okumadan imzalamaktayız bazen ise ev sahibinin kırtasiyeden aldığı hazır kira sözleşmelerini imzalamaktayız. Hayatımızın birçok anında buna benzer durumlarla karşı karşıya kalmaktayız.

İşte tam bu noktada; bu sözleşmeler hazırlanırken hiçbir dahlimiz olmadığı için aleyhimize birçok maddeler içermesi oldukça olasıdır. Sözgelimi; kırtasiyeden alınıp imzalanan kira sözleşmesinde; doğalgaz tesisatı bozulduğunda tamirat yükümlüsünün kiracı olduğu maddesi yer alabilir. Biz bu noktada -kiracı olarak- sözleşmede böyle bir madde var diye doğalgaz tesisatını tamir ettirmekle yükümlü müyüz?  İşte bu noktada devreye haklarımız giriyor. Eğer; hukuk literatüründe, haksız şart veya genel işlem koşulu olarak ifade edilen bu maddelerin kanun gereğince (TKHK m.5) hükümsüz olduğunu bilmiyorsak ev sahibine karşı bu maddenin hükümsüz olduğunu ileri sürmeyiz ve sözleşmede böyle bir madde yazdığı için tamiratı kendimiz gerçekleştirmek durumunda kalırız. Ben de örnekleri sayısız defa çoğaltılabilen bu tür hukuki konularda sizleri temel şekliyle bilgilendiren yazılar kaleme alacağım. Hukuku bilmek herkesin hakkı, hukuku öğretmek bilenlerin yükümlülüğüdür.