İnsanların dilinde hep şu var: “Kahramanmaraş’a göre Gaziantep daha büyük, daha ileride.”
Evet, doğrudur. Ama asıl mesele sadece “büyüklük” değil. Gaziantep’in asıl gücü; birlik ve beraberliğini koruyabilmesi. Orada şehir menfaatine bir konu olduğunda, belediyesinden sivil toplumuna kadar herkes elini taşın altına koyuyor. Peki, bizde durum ne?
Ne yazık ki Kahramanmaraş’ta bir şehir meselesi için bir araya gelmek bile mucize!

***

Bakın, geçtiğimiz günlerde Gaziantep Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu ve Şehitkamil Belediye Başkanı Umut Yılmaz, İlçe Tarım ve zabıta ekipleriyle birlikte gıda denetimine çıktı. Kameralar önünde yapılan bu denetimlerde tarihi geçmiş, sağlıksız ürünler tespit edildi. Yani, insan sağlığı resmen hiçe sayılmış! Ancak dikkat edin bu olay gizlenmedi, saklanmadı. Tam tersine, her iki başkan da görüntüleri bizzat basına servis etti.
Ulusal kanallar, yerel gazeteler bu haberi manşetlerine taşıdı.

***

Peki ya Kahramanmaraş’ta olsa? Emin olun, aynı olay burada yaşansa, üzerine hemen bir örtü serilirdi. Üstelik bu sadece tahmin değil, yaşanmış bir örnek var elimizde. Geçen yıl Kahramanmaraş-Adana yolu üzerinde bir ahıra baskın düzenlendi. Ele geçirilen etlerin arasında “at kafaları” olduğu iddia edildi. Biz o dönem konuyu gündeme taşıdık, kamuoyuna duyurduk. Ama ne oldu? Ne Tarım Müdürlüğü’nden ses çıktı, ne belediyeden, ne de valilikten. Sanki hiçbir şey yaşanmamış gibi…

***

Bu şehirde maalesef bir alışkanlık haline geldi: Bir olay patlak verince hemen “aman üstü kapanmasın” korkusu başlıyor. Ama ne hikmetse, üstü hep kapanıyor! Vatandaşın sağlığı, güvenliği, hakkı umurda değil. Yeter ki kurumların “itibarı” zedelenmesin!

***

Artık birilerinin çıkıp şu soruyu sorması gerekiyor: Kahramanmaraş’ta kurumlar kimin için çalışıyor? Vatandaş için mi, yoksa kendi koltukları için mi? Gaziantep örneği ortada.
Denetim yapılıyor, hatalar tespit ediliyor, kamuoyuyla paylaşılıyor. Bu hem şeffaflık hem de güven demek.

***

Ama bizde ne yazık ki sistem farklı işliyor. Bir sorun çıkınca hemen “susun, kimse duymasın” anlayışı devreye giriyor. Bu şehir, bu zihniyetle nasıl gelişsin? Nasıl güven artsın? Kahramanmaraş artık susmamalı! Çünkü susarak koruduğumuz şey şehir değil, şehri çürüten düzen!