Bir şehirde yaşamı kolaylaştıran şey çoğu zaman gözümüzün önünde değildir. Musluktan akan su, yağmur yağdığında taşmayan yollar, atıkların sessizce yok olup gitmesi… Bunların hepsi altyapının görünmez emeğiyle mümkün olur. İşte bugün Kahramanmaraş’ta, tam da bu görünmeyen düzen yeniden kuruluyor. Her köşe başında karşımıza çıkan kazılar, aslında geleceğin sessiz inşaatı.

Kahramanmaraş sokaklarında yürüyen herkesin ortak bir serzenişi vardır: “Her yer kazılmış, her yer şantiye gibi.” İlk bakışta haklı bir şikâyet gibi görünür bu. Toz, gürültü, kapanan yollar, aksayan ulaşım… Ama biraz derin bakınca, aslında bu kazıların ardında çok daha büyük bir hikâye olduğunu görürüz.

Şehirler de insanlar gibidir. Kimi zaman hastalanır, kimi zaman yorulur. İşte Kahramanmaraş’ın uzun yıllar ihmal edilmiş, yorgun düşmüş damarları (yani altyapısı) şimdi bir ameliyat masasında. Bu ameliyat kolay değil. Ama zor olan her şey gibi, bitince şehre nefes olacak.

Kazılan her sokak, döşenen her boru, yalnızca teknik bir işlem değil; geleceğin garantisi. Çünkü altyapı dediğimiz şey, hayatın görünmeyen kahramanıdır. Musluktan akan temiz suyun, yağmur yağdığında taşmayan yolların, sokakta yürürken fark etmediğimiz o düzenin arkasında devasa bir emek vardır.

Evet, bugün sabah işe giderken kapatılan bir yolu görünce öfkeyle mırıldanıyoruz. Ama birkaç yıl sonra, bu şehrin sokaklarında sel taşkınlarına maruz kalmadan, kesintisiz suya erişerek, güvenli bir şehirde yaşarken, bugünkü sabrımızın karşılığını alacağız.

Kahramanmaraş, 6 Şubat felaketinin ardından yeniden ayağa kalkmaya çalışıyor. Bu şehrin yalnızca binaları değil, ruhu da yıkıldı. Şimdi yeniden yapılanan her sokak, aslında yeniden ayağa kalkan bir topluluk demek. Altyapı yatırımları, şehrin toprağına gömülen umut fideleri gibi… Bugün görünmüyorlar ama yarın yeşerecekler.

Biliyorum, kolay değil. Toza, çamura, kapanan yollara sabretmek hiç kolay değil. Ama şunu da unutmamak gerekiyor: Altyapı bitmeden üstyapı olmaz. Bu yüzden Kahramanmaraş’ın her bir kazısı, aslında yeni bir geleceğin kazısıdır.

Kısacası; bugün kazılan her çukur, yarının güvenli, sağlıklı ve modern Kahramanmaraş’ına açılan bir kapıdır. Şimdi hepimize düşen görev, biraz sabır, biraz da umutla bu süreci sahiplenmek. Çünkü şehir dediğimiz şey, yalnızca yolları ve binalarıyla değil, yaşayanlarının ortak inancıyla ayakta kalır.