Şimdi moda Esnaf Birlik Başkanlığı seçimi olunca, takımları, partileri ve oyun kuralları farklı olanlar, farklı yorumlar getirmeye başladılar.

Bilindiği üzere yaklaşık 1,5 ay sonra 2 aday kozlarını paylaşacak.

2002 yılındaki seçimde şoförler odası başkanı, 2006 yılındaki genel kurulda ise Kahramanmaraş Esnaf ve Sanatkârları oddalar Birliği Başkanlığını kazanan, Türkiye’nin her yerinde tanınan, bilinen, Kahramanmaraş sınırları içerisindeki 50 bin esnafın babası gösterilen Ahmet Kuybu ile Kunduracılar Odası Başkanı olan, aday olmak için partideki görevinden istifa eden Ali Köfte, iddialı bir seçime doğru adım adım ilerliyorlar.

Bu bağlamda, her iki ismi de yerinde otururken göremiyorsunuz şu sıralar.

Hatırlayın, geçtiğimiz günlerde ise, 15 senedir bu görevi sürdüren Başkan Ahmet Kuybu, kendisine yakın olan oda başkanları ile kampa çekilmiş, ORKİS’te dinlenme yanında istişare fırsatı bulmuşlardı. 

*

Biz de son yazımızda, ‘Kuybu mu, Köfte mi?’ başlığı altında kişisel yorumlarımızı sizlerle paylaşmıştık.

Muhtemelen Mayıs ayının ilk ya da en fazla ikinci haftasında yaklaşık 320 delege oy kullanacak.

Birliğe bağlı 40 oda var, bunun 16’sı ilçelerde. Şu da bir gerçek, oda başkanları bir adayın yanında olabilir, destekleyebilir de. Bu gayet normal. Ama X başkana bağlı yönetim kurulu üyelerinin aynı adaya oy vermemesi de normal. Başkanlar ancak kendi oylarına hükmeder. Delegelerin oylarına karışamaz, müdahale edemez. O da gidip Z başkana oy verebilir.

Başkanların tavsiyesi, ricası olabilir, telkinde bulunabilirler. Bu başkan ile  delege arasındaki ilişkinin düzeyine, seviyesine, samimiyetine ve sadakatine kalmış mesele.

*

Oda seçimleri milletvekili, belediye başkanı veya muhtar seçimlerine benzemez. Örneğin, bir oda yönetim kurulu üyesini, herhangi bir sebepten dolayı ihraç edersiniz, yönetimden çıkarırsınız, o da gider size muhalefet eder, sırtarır, hemen karşı takımın kadrosuna katılır. Sistem böyle!

Neyse, bu başkanların, yönetimindeki isimlerin sorunu.

Gelelim Başkan adayı, henüz basın toplantısı ile resmen adaylığını açıklamayan, ancak sahada dolaşan, bir oy için kırk kapıyı çalan sevgili Ali Köfte’ye… Ali Köfte düzgün adam. Beyefendi, şahsiyetli…

Amenna da sanki devlet başkanı seçiyormuş gibi, herkes birbirine soruyor, Ali Köfte’nin arkasında kim var?

Örneğin, mensubu olduğu parti yanında, arkasında mı?

Partideki görevinde iken Başkanı olan AK Parti İl Başkanı Fırat Görgel destek veriyor mu? (Taraf olacağını zannetmiyorum, olmaması gerekir diye düşünüyorum)

Hangi oda başkanı Köfte ile hareket etme cesaretini gösterdi? Çünkü içlerinde korkaklar, korkuluklar, cesaretsizler var! Gözü bir yerde, aklı başka yerde olanları kast ediyorum ya, neyse…

İçişleri Komisyonu Başkanı sayın Celalettin Güvenç ve hiçbir seçime dahli olmayan, bu meselelerden uzak duran AK Parti Gurup Başkanvekili sayın Mahir Ünal hariç, milletvekillerinden hangisi Köfte’nin safında yer alırlar?

Başta Büyükşehir Belediye Başkanı Hayrettin Güngör olmak üzere, hangi belediye başkanı partili olmasından ötürü Köfte’ye destek olur?

Soruları çoğaltmak, uzatmak mümkün!

*

Lakin ve zira, hani öteden beri derler ya, ‘bu milletin ne önünden gidilir, ne arkasından!’ Ben bazı başkanların ve yönetim kurulu üyelerinin samimiyetinden kuşkuluyum. Yanında iken tamam derler, oyum senin derler, ayıp ettin ha, senden başkasına bu koltuk yakışır mı, diye gaz verirler, ancak öbür yakaya geçince, seni ucuza satarlar!

Yani insanların zekâ testinden çok samimiyet testine ihtiyaçları var! İster herhangi bir odanın başkanı olsun, ister ise o başkanın yönetim kurulu üyeleri olsun, hiç fark etmez!

O bakımdan, hiçbir aday benim seçim çantada keklik demesin, güvenmesin!

Ha, bu işte eller oynar mı, cepler karıştırılır mı, zarflar gönderilir, iban no.ları istenir mi, bilemem.

Bilsem onu da yazarım da, maraza çıkar!

*

Bitmedi… Daha neler var neler yazacak, okuyacağınız da, yer kalmadı. Sabredin, ilerleyen günlerde çok şeyi okuyacak hayret edeceksiniz, dudaklarınız uçuklayacak, uykularınız kaçacak!