Doğu ve Güneydoğu Anadolu’nun pek çok yerinde “aşiret ağaları” vardır. Eskiden sözleri, duruşları ve halkta oluşturdukları güvenle kenti yönlendirir, gerektiğinde korur, gerektiğinde yön verirlerdi. Modern şehirleşmeyle birlikte bu figürler “ağabey” adını aldı. Ama ağabeylik, unvanla değil, duruşla olur.
***
Bugün Kahramanmaraş’a baktığımızda şehrin ağabeyi konumunda biri var mı? Gerçek ağabey, siyaseti, zenginliğini, konumunu veya çevresini güç gösterisi olarak kullanmaz. Adaletin, cesaretin ve sorumluluğun sesi olur. Şehrin sorununa sessiz kalmaz; gündem yaratır, öncülük eder, kamuoyu oluşturur. Ama Kahramanmaraş’ta ağabeylik artık bir etiket, bir imaj süsü haline geldi.
***
Halk sokakta “ağabey” arıyor ama bulamıyor. Belki birileri kendi çıkarını, bazı aileler veya çevreler kendi güç dengelerini korumak için sessizliği seçiyor. Ama sonuç ortada: Kahramanmaraş, sessizliğe mahkûm. Mesele siyaset değil, mesele vicdan. Şehir sessizse, orada ağabeylik bitmiş demektir.
***
Komşu ilimiz Gaziantep’e bakın: Orada gerçek ağabeyler var. Belediye başkanını, milletvekilini, siyasete adım atacak isimleri belirliyor ve yön veriyorlar. Bizde ise işleyiş çok farklı. Kahramanmaraş’ta ağabey yok. Sadece fotoğraflarda, sosyal medyada, sözde imajlarda var.
***
Ve maalesef bu durum şehre pahalıya mal oluyor. Ses çıkaran yok, meseleleri sahiplenen yok, sorunlar büyüyor. Kahramanmaraş’ın “ağabeyleri”, halkın gözünde sadece boş bir unvan olarak kalıyor. Bu yazım sadece cebinde parası olan iş insanları zenginleri kapsamıyor, siyasetçi ve bürokratları da kapsıyor.