Hüseyin Nihal Atsız, ırkçı ve sert fikir kimliğiyle tanınsa da romanlarını ve şiirlerini okuyanlar hakkındaki düşüncelerini değiştirir. Her romanındaki akışkanlık, anlatılan hikayelerin özgünlüğünü adeta okuyucuğu mest eder. Roman sonları ise okuyucuyu derin bir hüzne sokar.

Yazarın bazı romanlarından kısaca bahsedecek olursak; Deli Kurt,  Osmanlı İmparatorluğu'nda geçen bir olayı konu alır.Fetret Devri'nde taht adaylarından bir tanesi olan İsa Bey, gücünü kaybetmeye başlayınca hanımı Bala Hatun'u, adamlarından bir tanesi Çakır'a emanet eder ve onu kaçırmasını ister. Çünkü Osmanlı geleneklerine göre taht kavgalarında sadece kişi değil onun soyundan gelen herkes öldürülmektedir. İsa Beğ’in oğlu Murad, Dünya’ya gelir. Roman, hiçbir zaman imparatorluğun varisi olduğunu bilmeyecek olan Murad Bey’in yaşamını ele alır.

Bozkurtlar Romanı ise 2 Bozkurtlar’ın ölümü ve Bozkurtlar’ın Dirilişi isimli 2 romanın birleşimi ile ortaya çıkar. 1.Göktürk Devleti döneminde Çin’e esir düşen Göktürk Devleti’ni ve Çin Sarayı’nda ihtilal ayaklanma yapan Kürşad ve 40 çerisinin hikayesi ele alınır. Bu Roman literatürümüze Kürşad ismini sokmuştur.

Ruh Adam romanını ise yazar 1972 yılında kaleme almıştır. Bu romanda anlatılan hikayede Atsız’ın kendi yaşamından kesitlerde yer aldığı düşünülmektedir. Atsız'ın diğer romanlarının aksine sembolizmi benimsediği bir yapıtıdır. Eski Türkçe bir yapıtın anlatımıyla başlayan roman, Cumhuriyet'in kurulduğu yıllardaki ordudan atılan subayın öyküsü ele alınır.

Hüseyin Nihal Atsız’ın bir diğer romanı olan Dalkavuklar Gecesi’dir.

Sonuç olarak Hüseyin Nihal Atsız, abartı derecede milliyetçi olan bir fikir adamı, Cumhuriyet döneminin önemli bir yazarı ve şairdir. Savunduğu fikirler sebebiyle yazdığı eserler ve yazarlık yönü pek ele alınmamıştır.