Gazetecilik, iki tuşa basıp yayın yapmak değildir. Bu meslek; araştırma ister, sahaya inmek ister, belge ister, tanık ister. Bir kelimenin arkasındaki gerçeği bulmak için saatlerce çalışmayı, bazen tek bir haber için günlerce koşturmayı gerektirir. Haber dediğin; alın teridir, sabırdır, mesai harcamaktır. Yani emektir.

***

Fakat bugünlerde görüyorum ki, haber üretmek değil, hazıra konmak daha çok tercih ediliyor. Birileri koşup gerçeğin peşinde yorulurken, bazıları ekran karşısında bekleyip sonra başkasının emeğini kopyala-yapıştırla kendine mal etmeyi gazetecilik sanıyor.

***

Bunun en taze örneğini yakın zamanda yaşadım.
Kahramanmaraş’ta bir işletmenin 95 bin TL’lik kira haberini ben yaptım. Araştırdım, doğruladım, belgelerine ulaştım, konuştum, yazdım ve yayımladım. Şehrin gündemine oturan, herkesin konuştuğu bir haber oldu.
Peki sonra ne oldu?

Dakikalar içinde onlarca site aynı haberi birebir aldı.
Cümleler aynı, virgül aynı, başlık neredeyse birebir…
Kaynak yok, isim yok, emek yok.
Hatta bazıları utanmadan “özel haber” diye paylaştı.

Telif dersen, “düzeltiriz” deyip geçiyorlar.
Kaynak dersen, üç gün sonra unutuluyor.
Hazır emek bulmuşlar, niye uğraşsınlar değil mi?

Oysa gazetecilik böyle yapılmaz.
Gerçek gazetecilik, sosyal medya ekranından değil; adliye koridorlarında, sokaklarda, deprem alanlarında, tarlalarda, mahalle aralarında yapılır. Bu meslek ayazda beklemek, tozlu dosyalara gömülmek, kapı kapı dolaşmak, kimi zaman uykusuz programlara katılmaktır. Sadece ekran başında “haber beklemek” değildir.

***

Biz yine bildiğimiz yoldan yürürüz.
Çünkü gazetecilik hız değil, vicdan işidir.
Çünkü hazırcılık geçicidir; emek kalıcıdır.

***

Bugün kopyalayanlar daha çok görünür olabilir; ama zaman, kimin ürettiğini, kimin kopyaladığını mutlaka ortaya koyar. Bu şehir kimin çalıştığını, kimin sadece yazılanı çaldığını çok iyi bilir. Ben işimi yapmaya, haberimi araştırarak üretmeye, her bilgiyi süzerek yazmaya devam edeceğim. Çünkü biliyorum ki gerçek gazeteciliği yaşatan, hazırcılar değil; ter dökenlerdir. Çünkü gerçek gazetecilik, kopyalamakla değil; sahaya inmek, emek vermek ve gerçeği cesurca yazmakla var olur.