Türkiye’de mayıs ayında büyük bir seçim heyecanı yaşandı. Sonuçta Cumhurbaşkanı ve TBMM’ye 600 milletvekili seçili. Bu sonuçlara göre Sayın Cumhurbaşkanımıza hayırlı olmasını diler hizmetlere devamını bekleriz. Milletvekillerimizi tebrik eder hakkıyla yasama görevini ifa etmelerini dilerim.
Tüm bunlardan sonra reform zamanı!
2018’de Eğitim-öğretim yılının başlaması münasebetiyle Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan yayımladığı mesajda; “eğitim-öğretim konusunda, tarihi nitelikte değişimlere/ reformları hazırlanıyoruz” ifadelerine yer vermişti.
Reform “daha iyi duruma getirmek için yapılan değişiklik, iyileştirme veya ıslahat” karşılığında kullanılmaktadır. Formunu korumak, gerekli güç ve yeteneği bozmadan sürdürmek anlamındadır.
1. gerekli güç ve yeteneği bozmadan sürdürmek.
Değişim ve reform yapılmasını ülkemiz için kıymetli bulmaktayım. AK Parti ilk kuruluş yıllarında mevcut sistemin dönüşüm ve reformunu öncelikli gören bir politik anlayışı benimsemişti. Nitekim 2002 AK Parti Seçim Beyannamesi’nin sunuş bölümündeki bazı başlıklar şu şekildedir: “Hukuk ve Adalet Reformu, Yönetimin Yeniden Yapılandırılması, Devlette Şeffaf Yönetim, Dönüşüm Türkiye Projesi, Merkezi İdare Reformu, Yerel Yönetimlerin Güçlendirilmesi, Nitelikli Eğitim…”
Bu anlayışın o günden günümüze AK Partinin başarısında payı oldukça yüksektir…
Zikredilen başlıklardan “Nitelikli Eğitim” konusuna biraz daha ayrıntılı bakmak istiyorum.
Nitelikli Eğitim hedefi…
2002 yılı Seçim Beyannamesinde “Yaşadığımız sıkıntıların çoğunun kaynağı ve çözümü eğitimde saklıdır” denilmekte. Bir akademisyen olarak bu tespiti doğru bulduğumu ifade etmeliyim.
Eğitimde temel hedef olarak "fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller yetiştirmektir" ifadesine yer verilmiş. “Halen uygulanmakta olan önyargılı ve ezbere dayanan yaklaşım terk edilecek, evrensel değerleri öne alan, insanı merkeze yerleştiren “demokratik ve çağdaş bir yaklaşım benimsenecektir…”
Bunları ilkesel olarak önemli bulmaktayım.
2023 yılında eğitimde hangi alanlarda değişim ve reform yapılması gerekir?
Bu soruya verilebilecek cevaplardan bazılarını 2002 beyannamesini (bir kısmı yapılmış olmakla birlikte) incelememize devam ettiğimizde bulabiliyoruz…
Yapılması gerekenler…
2002 yılı Seçim Beyannamesinde (S: 79-81) nitelikli eğitim hedefine ulaşılabilmesi için yapılması gerekenler özet olarak şunlar:
-MEB merkez teşkilatı yeniden yapılandırılacak; üst kademelerde toplanan yetkiler, alt birimlere ve taşra yönetimine dengeli olarak aktarılacak;
-Yerel yönetimlerin eğitimdeki rolü artırılacak;
-Ortaöğretim, hem mesleğe hem de yükseköğretime hazırlayan mesleki ve teknik liselerle, sadece üniversiteye hazırlayan liselerden oluşacak;
-Müfredat programları sürekli olarak yenilenecek;
-Çağdaş eğitim yöntemleri ve teknolojileri yakından izlenecek, eğitimin her aşamasında e-eğitim yürürlüğe konulacak;
-Türkçe'nin çok iyi öğretilmesi;
-Yabancı dil ile eğitim yerine, bir yabancı dilin iyi bir şekilde öğretilmesi;
-Öğretmenlerin nitelikleri artırılacak;
-Eğitime daha çok kaynak ayrılacak ve
-Eğitimin her alanında özel teşebbüs desteklenecektir.
Üniversiteler
Üniversitelerle ilgili olarak “Üniversitelerde köklü bir reforma ihtiyaç vardır” ifadesine yer verilmiştir. Bunu günümüzde de önemli bulmaktayım. Yükseköğretimde yapılacaklar ise özetle şu şekildedir:
-YÖK’ün, üniversiteler arasında koordinasyon sağlayan, standartlar belirleyen bir yapıya kavuşturulması;
-Üniversiteler idari ve akademik özerkliğin güçlendirilmesi; demokratik bir ortam özgür bir foruma dönüştürülmesi,
-Öğretim elemanı, fiziki altyapı, dokümantasyon ve donanım ihtiyacının karşılanması;
-Akademik yöneticinin seçimle işbaşına gelmesi;
-Üniversitelerin yurt düzeyinde yaygınlaştırılması yeni üniversitelerin kurulmasında objektif kriterler geliştirilmesi;
-Meslek yüksekokulları, üniversite bünyeleri dışında, ara insan gücü yetiştirecek bir şekilde ayrı bir grupta toplanması...
Galiba en büyük reform fabrika ayarlarına dönmek. Formunu korumak için reform şart.
Son söz: Bal demekle ağız tatlanmaz.