Geçmişte bir siyasetçi açıklama yaparken, bu kısa cümle ile başlardı ne diyeceğine. Millet de merak eder, uykulu ise gözlerini ovuşturur, yemek yiyorsa çatalı kaşığı bir tarafa bırakır, kahvede okey oynuyorlarsa oyunu bırakır, eşi ile kavga ediyorsa kavgaya son verir, yolda yürüyorsa habere dikkat kesilir, ‘Acaba ne söyleyecek!’ diye sabırsızlanır ve nihayetinde o dört kelimeden oluşan cümle ve akabinde söylenenlerden sonra da, ‘Yok artık!’ dökülür dilinden, devamında ise, umutsuzluğuna katılırdı; ‘Ben de bir şey söyleyecek zannettim, hayret şey valla!’ diyerek…

*

Ben dahil, hepimiz çok bilmiş, özellikle her söylediğine kutsal cümleler gözüyle bakan toplum, siyasilerin dilinden dökülen kelimeleri dinlerken, ağzını suyu akar sanki. Umuda kapılır, merak eder, hele hele tuttuğu takımdan söz ediyorsa, oy verdiği liderden bahsediyorsa, nefes almayı bile bir kenara bırakır, televizyon açıksa kumandayı eline alır, hanımı konuşuyorsa, ‘Sus hanım, önemli şey söyleyecek!’ diyerek kulak verir, sonunda bakar ki ‘O suruk’tan (suruk, Arapça çalı çırpı demek) teyyare (uçak) selam söyle o yâre!’ (Yani çalı çırpıdan uçak olmaz anlamında) misali ayırdığı zaman için kendine küfreder, başını iki yana sallayarak o dakikadan sonra dilinde dökülen cümlelerin ne anlama geldiğini tahmin edersiniz!

*

Bazen siyasiler gidecek yer bulamazlarsa günlük gazeteleri ziyaret ederler. En çok da partisine gidemeyenler… Kahveye gitse, çayhanede iki bardak çay parası vermek zoruna gider, sonra vatandaşın istek, talep ve şikayetlerini dinleyecek kafası kaldırmadığından, nasıl olsa haber de yapıyorlar, gidiyor bir günlük gazeteye, gündemde ne varsa, bir iki kelam ediyor, ertesi günü manşetlerde…

Dinleyen de siyasetçinin ağzından bal damlıyor zanneder. Oysa herkesin bildiği şey. Sadece konuş, konuş… Çözüm var mı sorunlara, işte orada duracaksın.

*

Şimdi o siyasetçiye desem ki, ‘Bakın, burası çok önemli’ arkasından aylardır, senelerdir sorun olmaya devam eden havaalanın akıbetini sorsam, kem küm edecek, başkalarından duyduğu lafı sana satacak, hele bir de ittifaktan ise topu taca atacak, kendince orta sahada top gezdirecek, kendisini hayranlıkla dinlediğini zannettiği kalabalığa da erişince, cek’li, cak’lı cümleler kullanmayı sürdürecek!

Yiyen çıkar mı, muhtemelen!

*

Herkesin siyaset mühendisi olduğu bu şehri çok sevdiğini, her düşüncelerinin, her adımlarının, her icraatlarının Maraş’ı sevmek olduğunu söyleyenler, ‘Maraş’ın yükü ağır, bu yükü kaldıracak ehliyetli, liyakatli adam gerek!’  fikrine sarılan, lakin isim vermeye gelince, bulmakta ve telaffuz etmekte sıkıntı çekenlere desem ki, ‘Bakın burası çok önemli’ gelin bu şehirde önce barışı, huzuru, istikrarı, sevgiyi, gönüller inşa etmeyi sağlayalım.

Birbirimizi sevmiyoruz, bu kesin! Dost dediklerimizi iki adım geçince tu kaka ilan ediyor, kuyusunu kazıyor, yoluna mayın döşüyor, az cesaretimizi toplayıp darağacına çekiyoruz.

Ne atanana saygımız var, ne seçilene!

*

Önümüzde bir seçim var. Benim her kulvarda, her alanda, her platformda, her zaman ve zeminde siyasetine kefil olduğum birisi var, diyorum ya, bakın burası çok önemli; Kim? Tabi ki Fırat Görgel.

Benim siyasetini takdir ettiğim, gerçek liderlik vasfına haiz, dünya lideri, ama hiç oy vermediğim Cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın (Allah o uzun adama uzun ömürler versin) yereldeki temsilcisi, hafızası.

AK Parti İl Başkanı sayın Fırat Görgel bu şehre, bu partiye gerekli. Sahip çıkılmalı. Destek olunmalı. Bizde siyasetçi kolay yetişmiyor, bari yetişenlerin de kıymetini bilelim, koruma altına alalım, yangında (Allah muhafaza-sözün gelişi dedim) ilk kurtarılacaklar sırasına koyalım.

*

Elbistan seçim üzeri nasıl olsa il olacak. Bunun hazırlıkları sürerken, ulusal siyasetin hafızası, Elbistan’ın gözbebeği sayın Mahir Ünal’ı nereye koyacağımı sordunuz içinizden. Hissetmedim mi, duymadım mı zannediyorsunuz!

REİS sayın Ünal’ı mutlaka değerlendirecek, evet, bakın burası çok önemli, milletvekili yapmasa da, Saray’da ya da devletin, partinin başka bir kademesinde, hem de üst düzeyde bir yerde konumlandıracak!

Çünkü yabana atılacak siyasetçi değil. Göz ardı edilecek, ötelenecek hatip hiç değil.

Yerel seçim ne zaman yapılır bilinmez, Elbistan için bir şans, bir fırsat olduğunu düşündüğüm Belediye Başkanı sayın Mehmet Gürbüz ile de yola devam edilecek.

Kayıt altına alabilirsiniz, ki bakın burası çok önemli…

*

Israrla soruyorsunuz, ‘Önümüzdeki genel seçimlerde AK Parti’den ilk 11’e kim girer?’ Bakın burası çok önemli. Kâhin değilim, falcı değilim, sihirbazlık nedir bilmem, öngörümü da yazmasam canınız sıkılacak, sıkı durun; Celalettin Güvenç, Ahmet Özdemir, Habibe Öçal, Türk İslam Karakoç, Fatih Erkoç, Ahmet Kılçık, Ramazan Gürbak, Bekir Tarık Yiğit, Ali Çevik, Dr. Veli Böke ve Hakan Dereli…

Rahatladınız, ıpırahat oldunuz mu?

‘Bakın burası çok önemli’ diyerek konuşturdunuz beni, ağzımdan baklayı çıkarttım. Hadi gene iyisiniz, iyi…

Onu bunu bırakın da, Maraş’ı benden daha çok seven kim varsa, onlar olsun!