Sonbahar geldi, yağmurlar Kahramanmaraş’ta kendini iyice hissettirmeye başladı. Barajlar için su, toprak için can, çiftçi için umut getirdi. Ama şehir merkezine baktığımızda yağmurun bir de başka yüzüyle karşılaşıyoruz: altyapı eksiklikleri, çamur içindeki yollar ve bitmek bilmeyen kazılar.

Kahramanmaraş uzun süredir büyük bir dönüşüm süreci içinde. Deprem sonrası yeniden yapılanma, yeni konut projeleri, asfalt ve altyapı çalışmaları neredeyse her mahallede sürüyor. Şehrin geleceği için elbette bu çalışmalar çok önemli. Ancak bugünü yaşayan vatandaş için durum pek kolay değil. Yağmurla birlikte yollar adeta çamur deryasına dönüyor, sokaklarda yürümek bile ayrı bir mücadele haline geliyor. İnsan evinden çıkarken “Yağmur yağdı mı, hangi ayakkabıyı giysem?” diye değil, “Çizmeyi giysem mi acaba?” diye düşünür hale geldi. Ben diyorum ki, bu gidişle Kahramanmaraş’ta en çok satılan şey lastik çizme olacak!

Özellikle yeni yerleşim alanlarında, yağmurdan sonra arabasını park ettiği yerden çıkaramayan, çocuklarını okula götürürken yol bulamayan çok sayıda vatandaş var. Kimi bölgelerde kaldırımlar tamamlanmamış, kimi yerlerde kazılmış yollar aylarca aynı şekilde kalmış. Hâliyle insanlar da “Bu kadar büyük çalışmalar neden daha planlı yapılmıyor?” diye sormadan edemiyor.

Elbette kimse yapılan emeği görmezden gelmiyor. Belediye ekipleri gece gündüz çalışıyor, yüklenici firmalar sahada. Ancak koordinasyon eksikliği ve eş zamanlı yürüyen işler hem çalışmayı yavaşlatıyor hem de vatandaşın sabrını zorluyor. Bir mahallede asfalt dökülürken hemen yan sokakta altyapı kazısı başlıyor. Sonra o asfalt yeniden bozuluyor. Yani bir adım ilerlenirken, iki adım geriye gidiliyor gibi bir durum oluşuyor.

Kahramanmaraş, gerçekten büyük bir değişimin eşiğinde. Fakat bu değişim sadece beton binalarla değil, yaşam kalitesini artıran bir şehir planlamasıyla da tamamlanmalı. Yağmur yağdığında yollar göle dönüyorsa, bu sadece mevsimin değil, sistemin sınavıdır. Bu şehirde yaşayan herkes, “Bir gün rahat yürüyebileceğimiz, yağmurdan kaçmak zorunda kalmayacağımız bir Kahramanmaraş görebilecek miyiz?” diye merak ediyor.

Vatandaş artık sabır değil, sonuç görmek istiyor. Çünkü sabır gösterdikçe çamur büyüyor, yollar uzuyor, umutlar da yavaş yavaş tükeniyor. İnsanlar her yeni kazıda, her yeni projenin tabelasında “Acaba bu sefer gerçekten bitecek mi?” diye bakıyor.

Kahramanmaraş büyüyor, yenileniyor, değişiyor. Kimsenin emeğini yok saymak doğru değil. Ancak şehir planlamasında öncelik vatandaşın günlük yaşamı olmalı. Çünkü şehir sadece binalardan değil, o binalarda yaşayan insanların nefesinden, adım attığı sokaktan, yürüdüğü kaldırımdan ibarettir.

Yağmur, bu şehrin geleceğini değil, bugününü test ediyor. Umarız bu sınavdan Kahramanmaraş hem daha güçlü bir altyapıyla hem de vatandaşın güvenini tazeleyerek çıkar. Kahramanmaraş’ın yolları düzelsin ki, yüzler de biraz gülsün.