Basın ve yayın organlarında haberlerin oluşturulmasında, araştırılmasında, yayınlanmasında görev alan kişilerin oluşturduğu mesleğin adı Gazeteciliktir. Gazetecilik mesleği icra eden kişiler kanunlara saygılı, ahlaklı, namuslu, dürüst, çalışkan kişilerdir. 

Geçmiş yıllara bakıldığı zaman gazetecilik mesleğinin gerçekten büyük zorluklar içerisinde yapıldığı bir gerçektir. Fotoğraf makinasının pozu var mı? Ya da çektiğin o resmi fotoğrafçıya götürüp çıkartacaksın, hatta ulusal basınsan fotoğraf ya da, videoyu şehirlerarası otobüse verip bağlı bulunduğun kanal oradan teslim alacak.

 Ama şimdiler de bakıyoruz ki teknoloji sayesinde gazetecilik yapmak elbette kolaylaştı. Haberi yazmaktan tutun, fotoğrafı çekmek, haber ve fotoğrafı iletmek bugün çok basitleşti.

 Sistemin basitleşmesi görevi basitleştirmiyor. Ajanslar ve bizim gibi çok personel, donanım ve yatırımla gazetecilik yapmaya çalışan gazeteler yanında cep telefonuyla görüntü çekip çok az bir maliyetle kurduğu internet sitesinde haber yapıp kendini gazeteci sananlarda var. 

İşin garip yani saatlerce telsiz başında haber kovalayıp haber olduğu anda da donanımıyla ve imkânlarıyla olay yerine intikal eden biz gazetecilerin daha ofisimize gitmeden söz konusu haberin bahsedilen sitelerde yayınlandığına şahit oluyoruz. 

Haberi biz vermediğimize göre, ajans dahi henüz yayınlamadığına göre, bu görüntü ve bilgilerin malum şahıslara nasıl iletildiğini merak edip araştırdık. 

Yaklaşık 2 ay önce 23.00 sıralarında gelen bir telefon ile kendimizi merkeze 35 kilometre uzaklıktaki bir kum ocağında bulduk. Gelen bilgi kumların altında bir şahsın kaldığı ve ilgili kurumlarında şahsı kurtarmaya çalıştığını gözümüzle gördük. Buraya kadar her şey normal ve olması gerektiği gibi. Bu satırlardan sonrası ise olmaması gerektiği gibi. AFAD Kahramanmaraş İl Müdürlüğünden gelen teknik ekibin içinde bir kişi şahsı kurtarmaya yönelik bir hamlesi olmadığı gibi eline cep telefonu alarak pervasızca sanki çok iyi bir iş yapıyormuş gibi kurtarma operasyonunu baştan sona görüntüledi. Bu kişi belki de ilgili kurumun basın sorumlusudur. 

Ancak habere gelen biz ve bir ajans muhabiri iken da ha ofisimize gelmeden haber bakıyoruz ki başkalarına servis edilmiş.  Bir tarafta gece yarısı haber peşinde konuşan bizler, bir tarafta sıcacık evinde oturarak havadan gelen bilgilerle hakkımızı gasp eden şahıslar. 

Bazı zamanlarda bu gibi olaylara diğer kuramlarda da rastlıyoruz. Gazetecinin görevi toplumu bilinçlendirmektir. Eğer kurumlar böyle bir inisiyatifte bulunacaksa, yani gazetecilik yapacaksa devletimizin bu konuyla alakalı güzel çalışmaları var oraya yönlenebilirler. Bunun için herkes işini yapsın.