İnsan olarak hepimiz bir şeyler ister veya bir şeyler peşinden koşarız. Yapabileceklerimiz, yaptıklarımız ya da yapmak istediklerimiz arasında ise birçok fark olabilir. İnsan bu hayat telaşında çevredeki tüm canlılara anlayışlı ve saygılı davranmaya çalışsa da eğer( bence en önemlisi) kendine saygı ve sevgiyi ihmal ediyorsa birçok kişi artık çevresine karşıda bu sevgi ve saygıyı ihmal edecek ya da etmeye başlayacaktır. Yani insan hayatında birisinden saygı görmek, değerli hissetmek istiyorsak yine çekirdeğin içinden çıkan tohum gibi bizim kendi içimizde kendimize o değer ve sevgiyi filizlendirmemiz ve büyütmemiz gerekmekte.

Şimdi bu değer ve sevgiyi anladığımız anda kendimize tüm hatalara, yanlışlara rağmen çabamıza hissettiğimiz anlayış ile artık diğer insanlara da bu anlayış çizgisi ile bakabilir ve onlara karşı duygudaşlık yeteneğimizi gelişmiş olarak kendimizi buluruz. İnsana yakışır ve insan onuruna yakışır bir hayat için özgürlüklerin ve hakkaniyet olarak adaletin anlaşılabilir olması için önce insanın kendine yatırım yapması ve ilk olarak birilerinden beklediği saygı ve sevgiyi kendine beklemeden vermesi gerekmekte. Bu olduğunda inanıyorum ki tüm insanlar yaşamın güzel olduğunu ve paylaştıkça daha güzelleştiğini fark edecektir. Çünkü zaten kendini seven ve saygı duyan topraktan fazladan hasat yapan biri gibi içindeki sevgiyi paylaşacaktır ve böyle bir insan kıskanç ve adaletsizlikten uzaklaşacaktır. Ahmet Arifin bir sözü ile bitirmek isterim “Kendine iyi bak/ Bir daha hiçbir ana doğurmaz seni”