Şehirler insanlara benzer…

Birbirinden farklı karakterlere, tavırlara sahiplerdir. Hafızaları vardır, mekânlarında yaşattığı… Sokakları dokuları, insanları hücreleridir onların. Bir de ruhları vardır ki, o da tarihlerinde saklıdır. Kayseri mesela, girer girmez şehrin kapısından bir Selçuklu ruhu karşılar sizi. Sultanlar seslenir geceleri kale burçlarından… Erzurum’da da yaşarsınız aynı hissi, Gaziantep’te de… Türkiye’mizin 81 şehrinin hangisi böyle değildir ki hem? Hepsinde farklı farklı ruhlar fakat hepsinde aynı gizem dolu his…

***

Kahramanmaraş… Yerde oynayan anasız oğlak… Memleketimde bir ruh vardır ki, ıstırabı tokat gibi çarpar yüzünüze. Muhammedî bir ıstıraptır bu. Nitekim yetimdir Maraş. Öyle büyük büyük sultanlar, hakanlar karşılamaz sizi. Görkemli imaretler, salkım saçak medreseler, gürül gürül akan çeşmeler yoktur orada. Bir mabet vardır merkezde geleni tevazu ile selamlayan… Tepede müstahkem bir kale vardır, devlet gibi kaskatı; eteğinde şehitler nöbet bekler. Hele şöyle Kanlıdere’ye, Divanlı’ya doğru bir yürüyüverin; o tarihi sundurmaların bir konak değil, bir Melamî tekkesi olduğunu düşünürsünüz. Çeyrek akçe için çalışır-çırpınır, külçe altınlık ikramda bulunur gelene o meskenler. Bir Bozkurt gölgesi gezer sokaklarında: Alaüddevle Bozkurt… Ne kalmışsa ondan kalmıştır miras olarak şehre.

***

Bir de öncesi var tabii. Binlerce yıl öncesine ait şeyler… Örneğin “Maraş Fili” var 3 bin 500 yıllık. Heykeller, sütun kaideleri, sikkeler; sonra adı Germanicia olan antik bir şehir… Şu aşamada “var” dememiz yanlış olabilir, biz “vardı” diyelim. Çünkü depremden sonra adını ne gören oldu ne duyan onların… “Maraş Fili” için güvenli bir yere alındı denmişti. Germanicia için ise uzun süredir ses seda yok. Kültür envanterimizdeki diğer sayısız miras için de kamuoyuna haber verilmiş değil. Öte yandan depremin vurduğu diğer şehirlerde durum pek de böyle değil. Komşu şehirlerimizde müzeler maşallah tıkır tıkır işliyor. Arkeolojik eserler olduğu yerde durmaya devam ediyor. Kazılarda çalışmalar son sürat sürüyor. Ee dedik ya Kahramanmaraş’ta bir yetimlik ıstırabı vardır diye!

***

Kahramanmaraş İl Kültür Turizm Müdürlüğünde yönetim değişeli çok uzun zaman oldu. Peki yeni gelen müdire hanım Sayın Ayten Şenel, şehirde kültür turizm anlamında neyi değiştirdi? Kapanan müzeyle ilgili ne yapmayı düşünüyor? Germanicia kazılarını ne zaman bitirip şehre turizm geliri sağlayacak? “Güvenli bir yere” gönderilen kültür envanterini geri alabilecek mi? Bir soru da Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesinin Arkeoloji bölümüne yöneltmek icap eder, akademik sorumluluklarınız gereği kazı çalışmaları ve arkeolojik mirasın korunması hususunda neler yaptınız / yapacaksınız?

***

Depremin üzerinden tam 22 ay geçti. Eğer yetkililer üzerine düşeni yapmazlarsa, kültür mirasımızı yitirmemiz işten bile değil. Eğer büyük ölçekli bir hafıza kaybı istemiyorsak el birliğiyle önce şehrimize ruhunu ve hafızasını yeniden kazandırmamız icap ediyor.