Şikayet etmeyi çok seven bir toplumuz. Çeşitli sorunlarla boğuşurken bazen kendimize düşen görevleri unutarak en kolay yol olan ‘suçlama yöntemine’ başvururuz. Çözüm için elimizi taşın altına sokmak yerine her şeyi karşımızdan bekleriz.
Ülkemizde ve şehrimizde son günlerde yaşanan olumsuz hava şartları sonucu buzlanma kazaları ve trafiğin felç olması gibi ciddi olaylar yaşadık. Canlar yitirdik, yaralanan, sakat kalan insanlarımız oldu. Tabi ki bu üzücü olayların yaşanmaması için yetkililerinde daha duyarlı ve hazırlıklı olmaları gerekiyordu. Herkes üzerine düşen görevleri getirerek, bu acıları tekrar yaşamamak için tedbirler almak insanlık görevidir. Kış şartlarına ne kadar hazırlıklıyız diye birey olarak kendimizi de sorgulamalıyız. Kış mevsiminin hüküm sürdüğü şu günlerde kendimizde gereken önlemleri alabiliriz. Bunlara vatandaşlık görevleri de diyebiliriz. Zorunlu olmadıkça yağışlı havalarda toplu taşıma araçlarının kullanılması, yağışlı havalarda aşınmış lastiklerle trafiğe çıkılmaması; araçlara kar lastiği ve zincir takılması en önemli kurallardan biri olmalı. Uymayanlar kesinlikle cezalandırılmalıdır.
Olumsuz hava şartlarının hüküm sürdüğü şu günlerde sağlık önlemlerini de unutmamalıyız. Çocuk, hamile ve kronik rahatsızlığı olan vatandaşlarımızda mecbur kalmadıkça sokağa çıkmaması gerekiyor. Soba zehirlenmeleri de aklımızdan çıkmamalı. Kar nedeniyle evden çıkamayan yaşlı, hasta ve özürlü komşularımıza da dost elimizi uzatabiliriz. Kimsesiz ve sokakta yaşayan muhtaçlara da, yetkililere bildirerek sahip çıkmak insanlık görevidir. Ayrıca sokak hayvanlarını ve kuşları da unutmayalım…
Tüm yurtta beklenen kar yağışı sonrası yaşanacak tüm olumsuzluklara karşı hazırlıklı olunmalı; herkes ödevini yaparsa, beyaz örtünün doyumsuz güzelliğinin keyfini yaşarız.