Öyle bir devirdeyiz ki, bu devir bazılarımız için güzel bir devir artık. Ben 27 yaşındayım, nasıl bir çocukluk yaşadığımı benimle aynı jenerasyondan olanlar tahmin ederler. Taso, oyuncu kartları, sek sek, mahalle maçları, akşam ezanı okunana kadar hunharca top oynamalar, annelerimizin zorla bizi eve girdirmeleri, yani güzel bir çocukluğumuz vardı be… 11-12 yaşındaydım hava biraz soğuktu, arkadaşlarımla maç yapacağız arkadaşlar da beni bekliyor ama annem izin vermiyordu. Gitmemem için kapıyı kilitlemişti, ben de ayakkabımı alıp pencereden atlayıp evden çıkmıştım. Eve geldiğimde annemden dayak yiyeceğim diye beklerken, annem kapıyı açtığında bana baktı gülümsedi ‘bağlasam durmayacaktın, aferin sana!’ dedi. O günden sonra annem bana zorla bir şey yaptıramayacağını kabullendi.

***

Biz çocukluğumuzda, hayal kurarken ‘büyüyünce ne olmak istiyorsun’ diye sorduklarında herkes severek, yapacağı işi söylerdi. Mesela bir arkadaşım, insanları iyileştirdiğinde mutlu olacağını düşündüğü için doktor olmak istiyordu. Bir arkadaşım adalet sisteminin bir parçası olmak ve adalete hizmet etmek istediği için hâkim olmak istiyordu. Bir arkadaşım da insanlara anlatmak istediği hikâyeler olduğu için yönetmen olmak istiyordu. Ben de futbol oynamayı çok sevdiğim için futbolcu olmak istiyordum. Hayalim de Fenerbahçe’de oynamaktı ama olmadı, başaramadım. Şimdi ki çocuklara bakıyorum, ‘Büyüyünce ne olmak istiyorsun?’ diye soruyorum ‘You Tuber olup ünlü olmak istiyorum’ diyor. Ne oldu bize ne ara bu kadar şey değişti hayatta? Aradan 100 yıl geçmedi, 10-15 yıl geçti. Bu çocukların hayaller değişti. Tamam, çocuklarda kendilerine göre sevdiği iş budur, o işi severek yapacaklardır ama bu işi yapmak isteyen çocuklar kolay yoldan para kazanmanın derdinde. Biz ise sevdiğimiz için o işleri yapmak istiyorduk. Neler değişmiş neler…