Dulkadiroğlu ilçesindeki Kahramanmaraş Fuar Merkezi'nin (KAFUM) çatısı, biriken kar nedeniyle çöktü. Garibim çatı kar ağırlığına dayanamadı.

Ama biz bekledik, 6 ay dayandık, tık yok.

Tahminen Ocak 2022’nin son günleriydi.

Bugüne, bu seneye kadar hiç şiddetli esmemişti rüzgâr. Deli fırtına (Bizde boyraz derler) dediğimiz güç, şehirde ciddi hasarlara yol açarken, bunlardan biri de fuarın çatısı oldu.

Hani, Atatürk Parkı içinde, içinde tekstil, tarım, gıda ve kitap tanıtım etkinliklerinin yapıldığı geniş alan.

Bazen düğünlerin de yapıldığı olmuştur. Örneğin, Başbakan eski Yardımcımız sayın Veysi Kaynak’ın kızının düğünü bu alanda yapılmıştı.

Neyse, meselemiz o değil.

Demek ki zamanında yapan malzemeden çalmış. Merak bu ya, soramadan yapamıyor insanlar, “Çatıyı yapan müteahhitten hesap soruldu mu, zararın tazmini istendi mi? Kimdi yapan?”

Tabi bu soruların cevabını alamayacağımız gibi, sizin de öğrenme şansınız yok. Zaten bizde ihaleler genellikle şahsım şehrinin müteahhitlerine değil, dışarıdan gelenlere verilir.

*

O gündür bu gündür, aradan 6 ay gibi koskoca bir zaman dilimi geçti, aha bugün ihale edilecek, aha yarın derken, sonbahara geldik dayandık neredeyse.

Tabi çatı olmayınca, ihale ile yenilenmeyince, ki bunun da bir maliyeti var kuşkusuz, fuar etkinlikleri yapılamıyor.

Hatırlayın, geçtiğimiz aylarda dondurma festivali yapılacaktı. Büyükşehir Belediyesi ile Ticaret ve Sanayi Odası organizasyonunda. O da olmadı. Niye?

E, bu şehrin meydanı yok! Valilik önündeki kaldırımda yapılacak denildi, Demokrasi Meydanında yapılacağı söylendi, bir ada gençlerin adını ‘tik tok meydanı’na çevirdiği Milli İrade Meydanı da telaffuz edildi ama şimdiye kadar tık yok!

Herhalde adam gibi, bayramların, tüm etkinliklerin ve toplantıların yapılabileceği meydanı olmayan tek şehir Kahramanmaraş olsa gerek.

Müftülük Meydanına sakın meydan demeyin, değil. Adı bir zamanlar öyle konulmuş olsa da, değil işte… Ama idare ediyor nihayetinde!

Ve… Dondurma festivali, sizlere ömür!

*

Yine fuar alanına, rüzgârdan param parça olan çatılara dönüyorum. Ve ihale meselesine… Büyükşehir Belediye Başkanı sayın Hayrettin Güngör, hem KENT KULİSİ canlı yayınında bu sorumuza cevap vermiş, hem de çeşitli zamanlarda açıklamalarda bulunmuştu.

Başkan ne yapsın, gidip de takım taklavatı alıp çatıyı kendisi tamir edecek, yenileyecek değil ya!

İhaleye katılan çıkmıyordu. İlginç değil mi? Millet iş beğenmiyor işte! Biz ihalelere neden bu memleketin evlatlarına verilmiyor diye sorduğumuzda, karşımıza;  ‘Serbest piyasa ekonomisi, ihaleye giren, şartları uyan, fiyat teklifi makul görünen ihaleyi alır. Kimin hangi şehirden katıldığı önemli değil’ çıkıyordu.

Haklı, makul ve mantıklı cevap olsa da, kimseye bu cevap inandırıcı gelmedi, şimdiye kadar olduğu gibi, bundan sonra da…

Ama bir gerçek var ki, o da şu; bizde, elinki tatlı geliyor!

*

Neyse… Mizahı bırakalım da meseleye dönelim.

Çatı ve içerisindeki yardım kolileri kullanılamaz hale gelirken, bence çöken çatı değildi sadece. Sorumluluk ve takipsizlik de birlikte çökünce, kimse suçu, günahı, vebali üstüne almadı, alamadı.

Sayın başkanlar, sayın milletvekilleri, sayın Valim, çatı ne zaman yenilenecek, eski haline kavuşacak, sosyal, kültürel ve tarımsal fuarlara açık olacak!

Kestane kebap, acele cevap!