Fransa ile Ankara hükumeti arasında imzalanan 20 Ekim 1921 antlaşmasıyla bugünkü sınırımız çizilmiş, Hatay gibi Bayır ve Bucak bölgeleri de Suriye tarafında kalmıştı. Lozan Antlaşması ile de son şeklini aldı. 1937-39 döneminde de Hatay ana vatana katıldı. Bayırbucak Türkmenleri orada kaldı.
Osmanlı döneminde Bayır ve Bucak nahiyeleri İskenderun'a bağlıydı, sonra Arapların çoğunlukta olduğu Lazkiye’ye bağlanmışlardı. İskenderun'a bağlı kalsalardı bugün Türkiye sınırı içinde olacaklardı.
Bayır ve Bucak bölgesindeki Türkmenler, Osmanlı tarafından Anadolu’dan alınıp Hac yolları güvenliğini sağlamak ve nüfus stratejisi gibi düşüncelerle oraya yerleştirilmişti.
Günümüzde Suriye Türkmenleri özellikle Şam, Lazkiye, Hama, Humus, Halep ve Rakka kentlerinde ve köylerinde bulunmaktadır. Şam bölgesinde yaşayanlara Şam Türkmeni denirken, Halep ve Rakka bölgesindekilere Halep veya Culap Türkmeni, Lazkiye Türkmenlerine Bayır-Bucak Türkmeni denmektedir. Ülkenin diğer toplulukları tarafından "Türkmenler" olarak adlandırılmaktadır. Suriye Türkmenleri ekonomik olarak genelde alt-orta sınıfta yer almaktadır. Geçimlerini genellikle tarım ve ayakkabı sanayisi ile sağladıkları görülmektedir. Lazkiye ve Tartus Türkmenleri narenciye ve ormancılıkla meşgul olurken Hama ve Humus Türkmenleri hayvancılık ve tarımla uğraşmaktadırlar. Şam'da yaşayan Türkmenler memurluk ve serbest meslek, Rakka ve Dera'da ise tarım başlıca gelir kaynağıdır. Bayırbucak, Suriye'nin en değerli arazilerini içerinde barındırıyor. Ormanlık alanlardan oluşuyor
Bayırbucak üzerinden yürütülen güdümlemenin amacı Türkmenlerin tahliye edilmesi, bölgenin boşaltılması sonrasında da teslim edilmesini sağlamaktır. Bayırbucak’ın düşmesi Akdeniz'e uzanan Türkiye sınırındaki hattın teslimi anlamına gelmektedir.
Türkmen tümen komutan yardımcısı Alparslan Çelik'in şu yiğit haykırışı dünyaya mesaj vermektedir:
-Türkmendağı düşmedi, düşmeyecek de! Herkes haddini bilsin! Biz, Sultan Alparslan'ın Anadolu topraklarına girdiği tarihten beri buradayız. Son nefesimize kadar vatanımız için mücadele vereceğiz. Burası ikinci Çanakkale’dir.