Türk Ocağının tarihi çok eskilere gider. Kuruluş tarihi olarak 1912 yıllarını bulan ocağın Maraş’ta kuruluşu 1924 yıllarına denk gelir.

Çocuk bahçesi civarında ilk binasıyla hizmet veren ocak daha sonraları kendi mecrasında varlığını sürdürerek bugüne kadar geldi. Otuz yıl öncesinde tekrar atılım yapan Türk Ocağı Kemal Yavuz Beyin yönetiminde pandemi, depremi atlattı ve 4 Mayıs günü yapılan olağan üstü kurultayla yeni yönetim Murat Aras Beyin başkanlığında oluştu.

Genel çoğunluğun sağlanmasıyla başlayan kurul İstiklal Marşının okunması, divan teşekkülü gibi işlemlerle prosödüre uygun biçimde sürdü. Faruk Atlı divan başkanı olarak toplantıyı yürüttü. Kemal Yavuz Bey gündemi değerlendirerek şu başlıklar altında konuşma yaptı.

1-      Göç olgusu. Milli güvenlik sorunu.

2-      Savaş senaryoları ve bugün olup bitenler.

3-      Ekonomik zaaflar.

4-      Hukuk devletinin zayıflığı.

Ankara merkezli bir genel bilgilendirme hayli doyurucu olmakla birlikte yerele dair konuşmanın az olması ve hukuk dilinde Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem olgunun tanımlanmamış olması düşündürücüydü. Kemal Bey Başkanlık Sisteminin olumsuzluklarından bahsetti vahim bir tablo çizdi.

Seçimlere geçildi oy birliği ile Murat Aras başkan seçildi. Teşekkür konuşmasında kürsüye gelen Murat Bey seçim heyecan ve coşkusundan mülhem TÜRKLÜK hakkında bilgiler veren bir konuşma yaptı sözlerini şöyle tamamladı “ TANRI TÜRKÜ KORUSUN- NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE”.

Hakan Paksoy MİLLİ DÜŞÜNÇE MERKEZİ başkanı olarak selamla konuşması akabinde gündeme dair bir iki kelam etti. Türk Ocağı genel merkezi ve bu günkü durumu hakkında bizleri bilgilendirdi birazda düşündürdü. Ankara Maraş’tan farklı bir görüntü sergiliyordu.

Mustafa Kök yazdığı bir makale bağlamında kürsüden uyarılarda bulundu Devlet Aklının tutulmasının sebeplerini paylaştı.

Kadir Can Şentürk toplantının en duygusal konuşmasıyla solonu çoşturdu. Nihal Atsızın aziz ruhu şad oldu. Atsızın şiiri Kadir’in dilinden gönülleri ihya etti.

Abdullah Tekinşen ile birlikte toplantıyı takip ettim söz alarak şu görüşlerimi dile getirdim.

1-      Türk ocağı Maraş yerelinde varlığını göstermelidir.

2-      Bina sorunun acilen çözümlenmeli ocağın tabelası Maraş’a asılmalıdır.

3-      Siyaset üstü Ocak anlayışındın ayrılıp siyaseti kucaklayan rehber olan bir anlayışa geçilmelidir.

4-      Ocak üzerinde irfan bayrağı dalgalandırılıp ağır akademik olan sunumlardan vazgeçilmelidir.

Dolu olarak başlayan toplantının az zaman sonra yavaş yavaş azalması düşündürücüydü. Toplantıya başlayanlarla bitirenleri bir arada görmemek beni üzdü. Murat Aras’a başarılar.