Bu yazım önceki iki yazımın devamı niteliğindedir. Önceki yazılarla birlikte okumanız daha anlaşılır olacaktır.

İlk olarak ne kadarımız mutlu (mutluluk seviyemiz nedir?) sorusuna cevap aramıştım: Gerçek olan Türk insanının %50.3’ünün mutsuz olduğudur. Her iki kişiden biri kendini mutlu /huzurlu hissetmiyor. Dünyada, farklı ülkelerin mutluluk durumu Dünya Mutluluk Raporu (World Happiness Report (WHR)) ile belirlenmektedir. Türkiye ilk 100'e giremedi. 2023 raporunda Türkiye 106. sıraya yer aldı.

İkinci olarak; mutluluk nedir sorusuna cevap aramıştım. Mutluluğun çok sayıda tanımı mevcut. Bununla birlikte beğendiğim tanım şudur: Olumlu duyguların hissedilmesi, hayattan memnun olmak ve olumsuz duygular yaşamamak (Plotnik R., 2009. Psikolojiye Giriş). Bu tanımda mutluluğun üç bileşenden oluşan duygusal durum olduğunu anlıyoruz.

Burada şu sorular akla geliyor: Olumlu duygular nasıl hissedilebilir, hayattan nasıl memnun olunur ve olumsuz duygular nasıl yaşanmaz?

Nasıl

Antik çağlardan beri büyük yaşam ustaları soruya cevap aramıştır. Bu cevapları incelemek insan kudretini aşabilir. Kesin bir formülü bulunsaydı bu reçeteyi hiç kimse ret etmek istemeyecektir. Benim bunca okuduklarımdan sonra önerim şu olabilir: (a) En iyisi bunun kesin bir reçetesi olmadığını bilmek, (b) şartlardan çok düşüncelerimizin (yorumlarımızın) etkili olduğunu fark etmek, (c) sürekli -günün her saatinde, yaşamın her anında- olumlu duyguları içinde olmanın ütopya olduğunu anlamak, (d) olumsuzlukların (yoldaki çukurların) araç sürmek gibi yönetmemiz gerekli olduğunun bilincinde olmak.

Bu önerilerin çok işinize yarayacağı iddiasındayım. Bu önerilere başka şeylerde eklenebilir. Bunları uygulayan insanlar mutlu olabilir mi? Kanaatim o yöndeki kendini iyi hissedebilir. Unutulmaması gereken bir husus da mutluluğun çok öznel olduğudur. Mutlu insan kimdir sorusu ile mutluluğun ne olup olmadığını tersten giderek de anlamaya çalışabiliriz. 

Kim

Mutlu insan kimdir? Büyük bir yaşam ustasına “mutlu insan kimdir” diye sorduklarında şu cevabı vermiştir: Seven ve üreten insan.

Bu konuyu anlamamızda Viktor Frankl yardımcı olacak isimlerden birisidir. Viktor Frankl (1905-1997) Viyana Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden tıp diploması aldı. 1942’de Frankl, karısı, ailesi ve diğer aile üyeleriyle birlikte bir Nazi toplama kampına gönderildi. 1942’den 1945’e kadar Auschwitz de dahil olmak üzere toplam dört kampta tutuldu. Kendisi hayatta kalan tek aile üyesiydi. 1945’te Viyana’ya döndü ve kamplarındaki gözlemleri konusundaki kayıtlarına dayanarak teorileri hakkında bir kitap yayınladı: İNSANIN ANLAM ARAYIŞI.

Kitapta üç önemli önerisi var. Bunlar mutluluk yolunda epeyce yardımcı olabilir.

-OLUMLU İLİŞKİLER GELİŞTİRMEK. Başkalarıyla zaman geçirmenin destekleyici doğası, yaşamınızda daha fazla anlam duygusu geliştirmenize yardımcı olacaktır. Başkalarından önce kendinle sağlıklı ilişki kurabilmek.

-BİR ŞEY ÜRETMEK (yaratmak). Frankl’ın önerdiği gibi, bir şeyler (örneğin sanat) üretmek, hayatınıza anlam katabilecek bir amaç hissi verir.

-ACI İÇİNDE OLUMLU BİR AMAÇ (ANLAM) BULMAK. Kötü bir şeyden geçiyorsanız, içinde bir amaç bulmaya çalışın. Bu biraz zihinsel hile olsa bile, sizi görmeye yardımcı olacaktır.

Tekrar soralım: Mutlu insan kimdir?

Mutlu insan; seven, üreten ve çektiği acılardan olumlu bir anlam çıkartmayı başarandır.

Önceki yazılarımda bunca okuduk ve öğrendiklerimde mutluluk için şu öneriyi yapıyorum diyerek kendi listemi sıralamıştım: SAĞLIK, ANLAM, SEVGİ, İŞ, ŞÜKRAN VE UMUT…

Bu başlıkların hepsinde çok geniş açıklamalar mümkün. Gelecek yazılarımda bu başlıkları değerlendirmek üzere buluşalım.

Son söz: Mutluluk sevgisiz olmaz.