Sabah penceremden dışarıyı izlerken karşı binanın cam kenarlarına sıralanmış yusufçuk kuşlarını gördüm. Sonra Yaşar’ın “Kuşlar” şarkısı geldi aklıma. “Kuşlar her baharda gelirler, her sonbaharda giderler, sakın sen kuşlara uyma” der şarkıda. Evet bazı kuşlar zeki. Kışı yaşamaz onlar hiç. Hava azcık soğumaya başladı mı alır başlarını giderler sıcak memleketlere. Ama garibim yusufçuklar, güvercinler, serçeler kışları da kalırlar yaşadıkları yerlerde.

Bazı insanlar da böyle değil mi? Zoru görünce ortadan kaybolan. Hep hayatın baharlarını, yazlarını seven. Elini taşın altına koymak yerine, taşın etrafını dolaşan, etliye sütlüye karışmayan, karışmayı da sevmeyen. Birçok insan var bu yaşam tarzını benimsemiş. Sevmiyorum öyle davranışları. Bana ne! diyenlerden hep uzaklaşmışımdır her zaman hayatta. Dünya ne olursa olsun normal hayatına devam eden, bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyenler. Unutmamaları gereken bir şey var, bin yıl yaşayan yılan sana olmazsa gelecek nesillerine dokunur, o zaman bu umursamazlık niye.

İnsanlar da anlayamadığım şeylerden biri de; artık bilgiye ulaşmak bu kadar kolay, dünya avuçlarımızın arasındayken neden bilgilenmek istemiyorlar. Elinde akıllı telefon olsa da oradan bakmayıp başkasına soruyorlar. O zaman keşke diyorum telefonlar değil de kullananlar akıllı olsa. Birine dedim bir gün “araştır, bilgilen”, ne dese beğenirsiniz “bilmek sıkıntı, dert, baş ağrısı, boşver”. İşte yukarıda bahsettiğim göçmen kuşlardan biri daha.

Yaklaşık 2 yıldır kendime bir hobi edindim, bu sayede en kötü alışkanlıklarımdan birini bıraktım. Hobi konum gerçekten de yoğun bir bilgi gerektiren bir hobi. İlk başlarda bende bilen birilerine sormaya çalıştım nasıl oluyor diye. Ama baktım ki bilen pek yok, bildikleri de kendi doğruları. Günümüzün dünyaya açılan kapısı internetin başına geçtim başladım araştırmaya. 2 yıldır bayağı bir bilgilendim ve artık insanlar bana danışıyorlar hobi konusunda kafalarına takılanları. Ama çoğu da yine okumayan, araştırmayan, bilgiye ben ulaşayım demeyenler ne yazık ki. Elimizden geldiğince insanlara yardımcı olmaya çalışıyoruz ama diyoruz araştırın diye.

Bilgi güçtür. “zenginliği dilediğime, bilgiyi dileyene” sözü ne kadar güzel bir sözdür. Emek verirsen, bilgi yolunda olursan bilgiyi diliyorsun demektir ki sonuçta dilediğine ulaşacaksın. Ne güzel değil mi ? Göçmen kuşlar gibi zoru gördüğünde kaçarsan, ne bilgin olur ne tecrüben. Hayat içinde standart bir insan olmaktan öteye gidemezsin. Farklı bir insan olmak istemiyorsan sorun yok, ama etrafımdaki birçok insan gibi hem emek vermeyip hem farklılık yaratmak istiyorsan ne yazık ki bu mümkün değil. Değişim için emek şart. Ve unutma ki “ CESARET YOKSA ZAFER DE YOK…”