Kahramanmaraş’ta bakırın çekiçle şekillendirilip motiflerle bezendiği geleneksel el sanatı, bugünün vitrinlerinde hâlâ parlamaya devam ediyor. Yüzlerce yıllık geçmişe sahip olan ve 1950’li yıllardan itibaren hız kazanan bakırcılık sanatı, hem yerli hem yabancı turistlerin ilgisini çekerken, kentin kültürel mirasını da ayakta tutuyor.
Bakırcılar Çarşısı ve Semerciler Çarşısı’nda ustaların çekiç sesleri hâlâ yankılanıyor. Kahramanmaraş’ta neredeyse her evde bir izi bulunan bakır eşyalar, artık sadece mutfak malzemesi değil; aynı zamanda dekoratif bir değer olarak da görülüyor. Kazandan cezveye, kahve takımlarından, paşa mangallarına, sürahiden şampanya kovalarına kadar birçok ürün ustaların ellinde şekilleniyor. Her biri özenle işlenen motifler; çukurlama, toplama, kabartma ve zımba nakış gibi geleneksel yöntemlerle bakır yüzeylere hayat veriyor. Keski kalemleriyle çizilen desenler, darbe kalemleri ve özel motifli zımbalarla işlenerek sanata dönüşüyor.
Bugün üretilen ürünlerin önemli bir kısmını turistik süs eşyaları oluşturuyor. Ayrıca %70 bakır ve %30 çinko karıştırılarak elde edilen pirinç ürünlerde bakırcı ustalarının ellerinde estetik bir forma karışıyor. Özellikle büyük boy tarhana ve dondurma kazanları, Kahramanmaraş kültürünün simgeleri arasında yer alıyor. Kentte sayıları azalsa da usta-çırak ilişkisiyle yeni nesillere aktarılan bu zanaat, geçmişin izlerini bugüne taşımaya devam ediyor.