Beşik2

Kahramanmaraş’ta bir zamanlar neredeyse her evin başköşesinde yerini alan demir beşikler, şehrin hafızasında derin izler bırakmış eşyalar arasında yerini alıyor. Dayanıklılığı, uzun ömürlü oluşu ve kuşaktan kuşağa aktarılabilmesiyle bilinen bu beşikler, çocukluğun güvenli sığınağı olarak hafızalarda yer ediyor. Metalin soğukluğunu anne şefkatiyle buluşturan demir beşikler, mahalle aralarında, köy evlerinde, balkonlarda sallanarak uyuyan bebeklerin simgesiydi. Ancak zamanla değişen yaşam alışkanlıkları, modern tasarımlar, plastik ve ahşap ürünlerin yaygınlaşmasıyla birlikte demir beşikler yavaş yavaş evlerden çekiliyor.

Demirciler Çarşısı Esnafı Yahya Genç

MARAŞTA ONDAN BAŞKA DEMİR BEŞİK YAPAN YOK

Bugün ise bu geleneği sürdüren usta sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor. Onlardan biri de Kahramanmaraş’ın tarihi Demirciler Çarşısı’nda 40 yıldır esnaflık yapan Yahya Genç. Çarşının gürültüsü içinde demir kesme ve kaynak sesleriyle ustalığını konuşturan Genç, sadece beşik değil, mangal ve ızgara gibi ürünler de üretiyor. Ancak onun için en özel olan, geçmişten bugüne taşıdığı demir beşikler. “Beşiklerin çoğunu inşaatlarda atıl kalan demirlerden yapıyorum. Kesip birleştiriyorum, boyayıp satışa sunuyorum. Maraş’ta benden başka yapan yok, çevre illerden de gelip alıyorlar ama eskisi gibi rağbet yok” diyor.

Beşik6

DEMİR BEŞİKLERİN FİYATI 750 TL

Genç’in ürettiği demir beşikler 15-20 kilo taşıyabiliyor ve müşterinin istediği renk ve modelde hazırlanabiliyor. Fiyatı 750 lira olan beşikler, ustanın ellerinde hem dayanıklı hem de kişiye özel bir eşya haline geliyor. Ancak maliyetlerin artması ve talebin azalması, bu zanaatın geleceğini tehdit ediyor. “Eskiden herkesin evinde olurdu, şimdi alan çok az. Yapan da kazanmadığı için bırakıyor” diyen Genç, mesleğinin yavaş yavaş tarihe karışmasından duyduğu üzüntüyü dile getiriyor.

Bir zamanlar bebeklerin uyku arkadaşı, annelerin en büyük yardımcısı olan demir beşikler, bugün yalnızca geçmişi yad etmek isteyenlerin, hatıralarını korumak isteyenlerin ilgisini çekiyor. Ancak ustası kalmadığında, bu hatıralar da raflardan silinip gidecek gibi görünüyor.

Muhabir: Fatma Tecirli