Her şey insan sevgisi ile başlıyor. Arkasından doğduğu, büyüdüğü topraklarla bütünleşen millet sevgisi geliyor. Nobel ödüllü Prof.Dr. Aziz Sancar’dan bahsediyorum…

Eşiyle birlikte 800 bin dolar harcadıkları Türkevi’nde, Türkiye'den gelen yüksek lisans ve doktora öğrencilerini ağırlıyorlar. Çalışmakta olduğu üniversitede dünyanın dört bir yanından gelen genç araştırmacılara bilimsel önder ve öğretmen olmasının yanı sıra, onların her ihtiyacını düşünen bir aile büyüğü gibi davranması ne kadar gönülden verici olduğunu gösteriyor.  Eşi Gwen Sancar da bu projeye o kadar destek olmuş ki, harcamaların yarısını annesinden kendisine kalan mirasla karşılamış. Çocukları olmayan Sancar çifti vasiyetlerinde bütün mal varlıklarını Türkevi’ne bırakmayı düşünüyorlarmış. Aziz Sancar şimdi Nobel'den kazandığı para ödülü 8 milyon İsveç Kronu'nu (yaklaşık 3 milyon TL) da Türkevi'ne bağışlamaya hazırlanıyor.

Nobel ödülünü, memleketime ve Cumhuriyet devrinin başlattığı eğitime borçluyum sözleriyle ülkesine duyduğu sevgiyi anlatan bilim adamımız, mütevazi yapısıyla daha da büyüyor.  


İngiliz BBC televizyonu muhabirinin “Türk’müsünüz?” sorusuna oldukça kızmış. Cevap olarak:’Kızıyorum ona, çünkü bunlar Allah’ın gâvuru, orayı karıştırdılar yüz yıl önce, hâlâ karıştırıyorlar. İngiltere’de kaç çeşit etnik grup var, ben sana soruyor muyum? ABD’de Katolik’i var, Alman’ı, İngiliz’i var. Nerelisin deyince “Amerikalı” diyor, o kadar. Onlar illa yok Kürt müsün, yok Arap mısın, bunları konu yaparsak, ne konuştuğumuzu unuturuz’demesini gerçekten çok takdir ettim.

Bizden biri… İçimizden biri… Gönül elçimiz… Prof.Dr. Aziz Sancar…