Günlerden 6 Şubat Pazartesi saatler sabaha karşı 04.17’yi gösteriyordu. Karlı bir hava, gece karanlığı bir anda ışıklar gökyüzünü aydınlatırcasına büyük uğultuyla deprem meydana geldi.

Daha depremin 7 veya 10’uncu saniyelerinde 2000 yılı öncesi yapılan birçok bina yıkıldı, onlarca insan o yıkılan binaların enkazında kaldı.  Enkazlardan “Kimse yok mu? Sesi mi duyan var mı?” Sesleri gecenin sessiz ve karanlık ortamında yankılanıyordu. Kimisi yaralı kimisinin ise cansız bedeni enkazlardan çıkartıldı ve gelinen süreçte 13 bine yakın kişi hayatını kaybetti.

***

Evet, uzmanlar Kahramanmaraş’ta yıllardır yedinin üzerinde deprem beklendiğini sık sık dile getiriyorlardı, bizlerde bunları mesleğimiz gereği gazetemiz sütunlarında olsun internet sitemizde olsun yer veriyorduk. Üstelik İçişleri Bakanlığı'na bağlı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) Kahramanmaraş’ı 2020’de "İl Afet Risk Azaltma Planı Projesi"nde pilot şehir seçti.  O yıllarda deprem ihtimali taşıyan Kahramanmaraş'ın, AFAD tarafından hazırlanan İl Afet Risk Azaltma Planı (İRAP) kapsamında şehrin risk haritası da çıkartılmıştı. O risk haritasında, bölge halkının deprem tehlikesinden habersiz olduğu, olası bir deprem durumunda kayıpların ne kadar fazla olacağı, 7,5’lik bir deprem beklendiği yer alıyordu. Bahçelievler Mahallesi ve yakın çevresindeki mahalleler (Stadyum civarı, Eski Maraş) olası büyük bir deprem durumunda, bahse konu alanın neredeyse tamamının etkileneceği ve sıvılaşma etkilerinin belirgin şekilde görüldüğü ifade ediliyordu!

***

Tabi bunun yanında Jeoloji Mühendisler Odası’nın da bir raporu vardı. AFAD’ın hazırlamış olduğu raporun bir benzeri de Oda yetkilileri tarafından Cumhurbaşkanlığı, Bakanlıklar ve diğer ilgili kurumlara gönderilmişti. Ama o raporlar kimse tarafından gündeme alınmamış ve önemsenmemiş ki bugünkü gelinen acı tabloyla karşılaştık. En azından alınacak bir kararla raporda belirtilen riskli alanlar boşaltılabilir, gerekli önlemler alınabilirdi. Belki bugünkü acı tabloyla da karşılaşmamış olurduk.  Ama bizim yöneticilerimiz maalesef umursamaz bir şekilde depreme dair hiçbir adım atmadılar. Aslında burada Milletvekillerinin, Belediye Başkanlarının, Valinin, Kaymakamların kısacası bütün yöneticilerin düşünmesi gerek, “Bizler yönetici olarak deprem öncesi ne gibi bir çalışma yaptık?” Diye.