2008 yılında faaliyete giren ve kentteki futbol antrenörlerini tek çatı altında toplayan TÜFAD Kahramanmaraş Şubesi, son yıllarda Kahramanmaraş futbolunda yaşanan başarısızlıklarla ilgili basın açıklaması yayımladı. TÜFAD Kahramanmaraş Şubesi Başkanı Mesut Çanak ve Yönetim Kurulu’nun yayımlamış olduğu basın açıklamasında; kent futbolunda, son zamanların en kötü döneminin yaşandığı ifade edilerek, üst liglerde rol model takımların olması ve bu takımların kalıcı olması gerektiğinin altı çizildi.

ÇOCUKLARIMIZIN ROL MODELİ BU KULÜPLER OLMAKTADIR

Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Kahramanmaraş futbolu ile ilgili süreç hiç iyi gitmemektedir. Kahramanmaraş uzun yıllar sonra futbolda en kötü günlerini yaşamaktadır. Şehrimizin yarışmacı takımı olarak iki kulübü bulunmaktadır. Kahramanmaraş spor 3. ligde ve puan sıralamasında herkesi üzen bir yer olan düşme hattında bulunmaktadır. Kahramanmaraş İstiklalspor ise Bölgesel Amatör Lig (BAL) 2.Grupta lider durumdadır. Kahramanmaraşspor ligden düşer, İstiklalspor 3. Lige çıkamaz ise profesyonel kategoride şehrimizi temsil eden futbol kulübü kalmayacaktır. Bu nedenle hem Kahramanmaraşspor’un 3. ligde kalması hem de İstiklalspor’un 3. lige çıkması için her şeyin gün öncesinden yapılması ve gerekli tedbirlerin alınması gerekmektedir. Çünkü alt yapıda ve amatör kulüplerde oynayan çocuklarımızın rol modeli bu kulüpler olmaktadır.

ŞEHİR İÇİN FUTBOL ADINA ÇOK ÜZÜCÜ BİR TABLO!

Çocuklarımız başarılı olmak ve şehrimizin profesyonel takımlarında oynamak hayali, hedefi ile çalışmakta ve konsantre olmaktadırlar. Genç futbolcularımızın hayallerine ulaşabilmesi ve gelecekleri için profesyonel kulüp sayımızın artması ve üst liglere çıkması ya da oldukları konumları koruması gerekmektedir. Şu an profesyonel olarak oynayan bizim bünyemizde yetişen Kahramanmaraşlı futbolcu bulunmamaktadır. 46 numaralı forma giyen futbolcu kardeşimize de rastlayamamaktayız. Ayrıca şu an profesyonel ligde faal olarak çalışan Kahramanmaraşlı bir teknik adamımız da bulunmamaktadır. Kahramanmaraş şehri için futbol adına çok üzücü bir tablo ile karşı karşıya bulunmaktayız. Yetenekli futbolcularımızın vitrine çıkabilecekleri bir ortam yakalayamamaları ve faal antrenörümüzün olmaması şehrimizin futbol geleceğini olumsuz olarak etkilemektedir. En kısa sürede kendi yetiştirdiğimiz futbolcu ve antrenörlerimizle liglerde yer almamız için yapılması gereken çalışmalara başlamalıyız.

TESİSLEŞMEDE GERİDEYİZ

İlk olarak tesisleşme ile ilgili derinden hissedilen bazı sorunların çözülmesi gerekmektedir. Öncelikle 12 Şubat Stadyumu’na portatif tribün yapılarak takımlarımızın seyircisi ile beraber rakibe baskısını hissettirmesini sağlamalıyız. Batıpark Stadı’nın genişletilmesi çalışmalarını hızlandırarak sportif faaliyetlere hazır hale getirmeliyiz. Doğukent Futbol Sahası’nda yaşanan soyunma odası ile ilgili sıkıntının bir an önce çözülmesi ve sorunun ortadan kaldırılması, Hanefi Mahçiçek Stadı ihalesinin hemen yapılması ve çalışmaların başlanması gereklidir. Çünkü tesisleşme konusunda çevre illere göre kıyaslanamayacak kadar çok geride kalmış durumdayız. Bu da futbol ortamını aşırı derecede olumsuz etkilemektedir.

AKILLI İNSANLAR ÇÖZÜM ARAR

İkinci olarak ise özeleştiri yaparak hatalarımızı ve bu başarısızlık ortamının nedenlerini tespit ederek çözüm üretmek gerekmektedir. Başarılı olmanın en temel faktörü yaptığınız işi sevmeniz ve isteyerek yapmanızdır. Futbolda en önemli kişi ve faktör antrenörlerdir. Antrenörler bu iş ile ilgili yeterli eğitimleri almak, seminerlere katılmak vb. programlara ile antrenörlerin kendilerini güncellemeleri gerekmektedir. Gerek fiziksel, gerekse psikolojik olarak futbolcularına en doğru yaklaşım ile katkıda bulunmalı ve ahlaki gelişimlerine de kendi davranışları ile örnek olmalıdırlar. Genç çocuklar yarışmacı takımın başarısından ziyade kendi gelişimlerini artıracak şekilde eğitilmeli ve antre edilmelidirler. Bu sayede anlık başarılar kalıcı başarıya dönüşebilir. Yarışmacı takımın başarısı asla genç futbolcuların gelişimlerinin önünde amaçlanmamalıdır. Antrenörlerimiz takımın başarısı için genç futbolcuları üzecek davranış ve hareketlerde bulunmamalı, onlara öz güvenlerini kaybettirmemeli, skora bağlı olarak rakip takım hoca, futbolcuları ve taraftarı ile kötü diyaloğa girmemeli, alınacak kötü bir skordan sonra sonucu hakemlere bağlamamalıdır. Çünkü akıllı insanlar çözüm arar, zayıf insanlar ise suçlu ararlar. Antrenörler başarı ve başarısızlığı da kabul edebilmelidir. Her şart altında rakip takımı tebrik ederek fair-play ruhuna uygun hareket etmelidir.

GELECEĞİMİZİ GENÇLERE EMANET ETMELİYİZ

Temel amacımız, anlık skorlara bağlı olarak değil de kalıcı ve sürekli başarıları sağlayabileceğimiz fair-play ruhunu benimsemiş yetenekli ve başarılı futbolcular yetiştirmek olmalıdır. Görülen en büyük hatalardan birisi de takım oluşumunda anlık başarılar elde etmek için beklentisi kalmamış yaşı ilerlemiş futbolcular yerine, genç ve yetenekli futbolcular ile yola devam edilmeli, korkmadan sahaya sürerek onlara yatırım yapılmalı ve onları kazanmak asıl amaç olmalıdır. Genç futbolculara bu şans verilmeli ve tecrübe sahibi olmaları sağlanmalıdır. Şans verilmezse bu değerlerin ortaya çıkması mümkün değildir. Fenerbahçeli genç Arda buna en iyi örnektir. Gençlere yatırım gelecekteki mutluluklarımızın temelidir. Geleceğimizi gençlere emanet etmeliyiz.”

Haber: Ömer Harmankaya

Editör: Didem Kayabaşı